1/25000’lik planlara yapılan itirazlar kabul edildi, dolaysıyla Yalovaspor Tesisleri de kurtulmuş oldu. Üst ölçekli planlarda yapılan değişikliklerde kısmen konuta açılan, spor tesis alanları yapılan itirazlarla kurtuldu. Planda değişiklik yapıldığı günden başlayarak bu güne kadar en az 5 defa yazdım, ayrıca bu konuda çıkan her yazının altına da görüş beyan ettim. Yapmayın, etmeyin, yanlış yapıyorsunuz gibi serdedişlerde bulundum. Ayrıca siyasi partilerin başkanlarına, meclis üyelerine telefon ettim. Üst ölçekli bir planı 1000’lik ve 5000’lik planlar gibi yenileme yapmayın, sıkıntıya girersiniz dedim durdum. Meclisler yine bildiğini okudu. Sonunda Yalovaspor Tesisleri’nin olduğu yer ayrı ayrı oylandı da oradaki itiraz kabul edildi. Hacımehmet Ovası’na yapılan itiraz ret edildi. Benim meselem spor tesislerinin olduğu yerdi. Oraya çok itiraz ettim, Hacımehmet Ovası’ndaki kat artışına tepki vermedim, neden? Açıklayayım; TOKİ yapıları yapılırken biz o dönem ovanın tamamını değerlendirelim, sadece TOKİ’nin konut yapacağı alanları değerlendirmek doğru bir karar değil demiştim. Fakat oylamada sadece TOKİ’nin alanları değerlendirildi. Kalanlar, sonra belirleriz denildi, fakat bir türlü değerlendirilemedi. Şimdi TOKİ’ye ne verdiysen değerlerine de aynısını vermek zorundasın. TOKİ yapınca evet, ben yapınca hayır, böyle saçma bir karar olamaz. Onun için o konuda sessiz kalmayı tercih ettim, çünkü TOKİ’ye evet diyenlerdenim. Bu hafta VOPAK’ın ÇED süreci yerel basında gündemi meşgul etti. Basında ‘işte kahramanlar’, ‘başardık’ gibi manşetler atıldı. Ben bunları biraz abartılı buldum, dereyi görmeden paçaları sıvamak gibi bir şey. ÇED toplantılarına katılanlar bilirler, orada konuşulanlar bazen kayda bile alınmaz, sadece konuşmanın özeti değerlendirilir. Sen orada bir saat konuş, onlar iki satır verebilirler. Onun için kazanılmış bir zafer henüz yok. Katılanlar, işi bilenler, iş sadece Bakana kaldı diyorlar. Diğerleri iyi niyetli, onların değerlendirmeleri sadece teferruat. Bir de meseleye şöyle bakıyorum; eğer Sayın Bakan bunu yaptırmayacaksa o halde neden resen plan yaptı. Onun için bekleyelim, görelim diyorum. Bir de Yalova’da Vopak’ı destekleyen kimseyi ben görmedim. Protestolarda katılımın az olması sapla samanın birbirine karıştırılmasından ileri geldi. Hemen yanına Aksa konuverirdi. Aksa dendi mi insanlar biraz durur. Çünkü Aksa’nın, Akkim’in, Ak-Tops’un Yalova’ya kazandırdıkları ortada. Ayrıca karbon elyaftan dolayı o santrali hükümet teşvik ediyor. Sayın Başbakan açılışına geldi, Vopak’la Aksa’yı ayrı ayrı kefelere koymak lazım. Zaten Sayın Milletvekilimiz de aynı düşüncede halk da ayrı ayrı değerlendirme yapıyor. Geçen aya damgasını vuran Belediyedeki basına yansıyan konuşmalar hakkında şu anda bir şeyler yazmak doğru olmaz. Soruyorlar, düşüncelerimi bildiklerimi söylüyorum. Adamın konuştukları ortada. Kim kabullenirse kabullensin bana ne. Sadece Sayın Başkanın ona sahip çıkmasını, ayrıca duyumlarım doğruysa Belediye personeline, arkadaşınıza sahip çıkın demesi, demişse şayet çok şaşırdım! Bütün bu söylemlerde hiç mi doğru yok, bir tane de mi. Planlarda yapılan bu konudaki değişiklikleri Sayın Başkan bizden çok daha iyisini biliyor. Sayın Başkan ranta çomak soktuk kelimesinin altında en son safhada. Başkan doğrusunu yapmış, orada aynı fikirdeyim. Peki de ondan önceki yönlendirmeler kimin tarafından yapılmış? Adam kendiliğinden mi arsaları toplamış, birinin yönlendirdiğini iddia ediyor. Mantık olarak doğru, bir garanti almadan kimse o işlerin içine girmez. Bu arada Alpay kardeşimi de kutlarım. Vallahi maşallah, ne kadar inşaatçı, plancı, mühendis varsa nere de ise hepsi onu bekliyor. Nasıl becerdi bu işleri anlayamadım. Bekleyip görelim bakalım, her zaman yazdığım bir atasözü var; Doğru Sallanır Ama Yıkılmaz, doğru mutlaka kazanır.