(02.04.2008)
Geçtiğimiz hafta içinde Aksa fabrikası yetkilileri, şehrimizdeki sivil toplum örgütlerinden siyasi parti yetkililerine hemen hemen herkesi Uygulama Oteli'ne davet ederek, dünyada sadece birkaç devlette üretilen karbon elyafını tanıttı.
İsmini yeni duyduğumuz karbon elyafı, gerçekten de çok güçlü bir şey. Çelikten üç kat daha kuvvetli ve çok hafifmiş. Ülkemizde doğru dürüst kullanılmıyor. Türkiye'de üretilemediğinden biraz da pahalı. Üretilmeye başladığında, sanayide bir çok yerde kullanılacak. O yüzden, devlet bu işi teşvik ediyor. Aklınıza “Aksa yetkilileri, neden bu tanıtıma gerek duydu?” sorusu gelebilir. Bu soruyu, Genel Müdür Sayın Mustafa Yılmaz'a sordum. Hammadde Aksa'da kullanılıyormuş, doğa ve çevre kirliliği söz konusu değilmiş. Fakat mutlaka önümüzdeki günlerde ÇED raporu alınması lazımmış. “Eğer bu ürünü Yalova halkına tanıtmazsak, birileri kalkar 'Biz bu konuda bir şey bilmiyoruz neler yapılmak isteniyor?' gibi beyanlarda bulunabilir. Onun için Yalova halkını bilgilendiriyoruz” dedi.
Zaman zaman yazmaya çalışıyorum. Aksa, dünya ile rekabet ediyor. Rakipleri sanayide dünya devleri. Bunlarla boy ölçüşebilmek hiç de kolay değil. Maliyetlerde olabilecek her türlü artış, Aksa'yı olumsuz yönde etkiler. Bunun için Ar-Ge çalışmalarına çok önem veriyorlar. Karbon elyafın buluşu da Aksa mühendislerinin eseriymiş. Mühendislerden bazılarının Yalovalı olması, beni özellikle gururlandırdı. Kendilerini tebrik ediyorum, bunu fazlasıyla hak ettiler. Geçen yıl da AKKİM, Türkiye'de üretilmeyen yepyeni bir ürünü imal ederek piyasaya sürdü. Eğer burada üretilmeseydi, dolarlar ödeyerek ithal edecektik. Burada üretildiğinden, paramız bizde kaldı. Aslında üzerinde durulması gereken şey, çalışan fabrikalarımızı sahip çıkarak korumamız. Yoksa bunlar kapanınca ne olur? Onların ürettiği malları, Avrupalı fabrikalardan almak zorunda kalırız. O zaman da milyarlarca dolarımız dışarı gitmiş olur. Zaten ihracatla ithalat arasındaki fark, nerede ise 60 milyar doların üstünde. Bir de istihdam durumu var. Onların kapanması, binlerce işçinin ekmeğinden olması, birinci sorunumuz olan işsizliğin daha da artması demek.
Bu, emekliler açısından da bir felaket olur. Çünkü dünyada en az yedi çalışan bir emekliyi bakıyor. Bizde ise 1.8 civarında, iki bile değil. O yüzden emekli maaşlarına her ay devlet takviye yapıyor. Bu iş nereye kadar böyle gidecek? Onun için Türkiye sanayicisine sahip çıkmalı. Dünyada her malın fiyatı aynıdır. Sen pahalıya mal edersen, değil dışarıya iç piyasada bile satamazsın. Elin adamı gelir, ucuz fiyata sana satar. Onların istediği de bu. Türkiye'deki rakipleri ortadan kalksın diye kim bilir neler yapıyorlar.
Aksa yetkilileri, iki üç yıldır söylüyor: “Benim elektrik girdim çok pahalı. Japonlar benim ürettiğim malı benden ucuza mal ediyor. Bunlarla rekabet edebilmem için elektrik girdilerimi düşürmem lazım. O halde ya bana elektrik için teşvik vereceksin veya ben de kömürle çalışan elektrik santrali yapacağım. Bana lazım olan enerjiyi, her neyse buharı oradan ucuza elde edeyim. Eğer bu fabrikaların burada kalıp kapanmamasını, dünya ile başa baş rekabet etmesini istiyorsanız, ikisinden birini yapacaksınız. Başka bir formül yok. Aksi halde süper devletlerle rekabet edemem.”
Bundan daha akılcı bir şey olabilir mi?
……….
Kör cehalet çirkefleştirir, insani suskunluğum asaletimdendir.
Her lafa verecek bir cevabım var;
Lakin bir lafa bakarım laf mı diye,
Bir de söyleyene bakarım adam mı diye. Hz.Mevlana
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Hikmet DUMANTEPE
AKSA’DAN BİR İLK DAHA