1/50 BİNLİK PLAN NEYİN NESİ! (11.09.2008) Yalovalıların yakından bildiği, geçen yıl Yalova Belediyesi’yle İl Genel Meclisi’nin ortak olarak hazırladığı 1/25 binlik Çevre Düzeni planı onaylanarak kesinleşmişti. Çevre ilçe ve belde belediyeleri alt ölçekli planlarını daha yen yeni yapmağa başlamışlardı ki her ne kerametse Bakanlık 1/50 binlik planları yapıverdi. Bunda ne var diyeceksiniz. Ne yani yapamaz mı, tabi ki yapar bundan daha tabi ne var. Evet doğru fakat dikkatimi çeken bir şey var. Sanki 1/50 binlik planlar mevcut tersanelerin dışındaki birileri tarafından yaptırılmış gibi bir durum uyandırıyor. Tersane sınırını Taşköprü Belediyesi’yle Çiflikköy Belediyesi’nin sınırına kadar dayamışlar. Neden acaba? Yalova Belediyesi ve İl Genel Meclisi planları yaparken bu sınır Topçular feribot iskelesinin yanında bitmişti. Bir çok siyasi buna bile çok demişti. Bakalım şimdi ne yapacaklar? Fakat nerede ise bir hafta oldu kimseden çıt çıkmıyor. Merak ettim gerçekten nasıl olur da böyle önemli bir konuda dün bağıranlar bu gün neden hiç ses çıkarmıyorlar. Sanki bu planlar sadece tersanaciler için çıkmış, şu anda hali hazırda var olan sanayi hiç gösterilmemiş, İzmit yolunun üstünü hiç önemsememişler sanki oraların önemi yokuş gibi. Askeri alanlara çok dikkat etmişler. İzmit yolunun karşısında küçücük bir yerleri var, sanki onların bir işine yararmış gibi onu bile planlarda görebiliyoruz ama bir Aksa’yı Aktops’u, bir Yalova Elyafın yerini, bir Akkim’i maalesef göremiyoruz. Zaten plan Yalova’ya kadar gelmemiş Çiflikköyde bitmiş. Şimdi çok işleri varda sonra devamını yapacaklar. Merak ettiğim bir şey var bakanlık bu planı yaparken 1/25 binlik planlara hiç bakmadı mı? Baktıysa o zaman Yalova ilinde sanayi alanı olarak işaretlenmiş sadece Taşköprü’de fiiliyatta olan alanın dışında hiçbir alan olmadığını görmeleri lazımdı. O halde Yalova halkının katılımlarıyla hazırlanan sıtratejik planlar boşa mı yapıldı? Sen kalkıyorsun mevcut fabrikaların önünü tersane yapılacakmış gibi dolgu alanı olarak plana işliyorsun. Birkaç tersaneci istiyor diye mavcut tersane sınırını askeri hava alanı sınırına kadar uzatıyorsun. 1/25 binlik planlarda yeteri kadar tersane var. Oldu olacak bari Yalova iskelesine kadar getirin. En çok kafama takılan şu 1/25 binlik planlar daha yeni yapıldı bu plan yapılırken tersane alanlarını Taşköprü’ye kadar uzatmamızı isteyenlerin bu istekleri Yalova İl Genel Meclisi ve Belediye Meclisi tarafından olumlu karşılanmamıştı. Sanki birileri siz mi bu yerleri planlara koymazsınız alın bakalım biz koydururuz gibi olmuş. Tabi son günlerde ülkemizde kolay para kazanma duyguları çoğaldıkça her işe şüphe ile bakar duruma geldik. Bu 1/50 binlik planlara mutlaka ilgili belediyelerin itiraz etmeleri gerekir. Yalova halkının itiraz etmesi gerekir. Bu planlar en çok burada oturanları, çalışanları ilgilendirir. Bir de Termal’de Turizm Bakanlığı tarafından yapılan bir plan var. Aynı şey orada da geçerli. Eski Yalova Belediye Başkanımız, ağabeyimiz bunu gerçekten de çok iyi yakalamış. Gökçedere Barajı havzası içersinde öz tabirle oteller moteller yapabilmek için bir çalışma başlamış. Gene hatırlıyorum 1/25 binlik çevre düzeni planı yapılırken o bölgeye istediklerini koydurmak için çok uğraşıldı fakat konmadı. Şimdi o bölge turizm bölgesi olunca ilgili bakanlık barajı hiç dikkate almadan böyle bir plan yapmış. Askıda fark edildi, basına yansıdı. İlgililere bunun yanlış olduğu iletildi. İyi niyetlerle çıkarılan bir yasa kötüye kullanılması durumunda sıkıntı yaratır. Bir de bu olaya tersinden bakalım. Gemlikte turizm alanı ilan edilirse, belki de öyledir bilmiyorum. Onlarda kendi sınırları içinde böyle işler yapmağa kalkarlarsa ne olacak? Dağlar ormanlar kesilip otel motel yapılacak tamamda bizim Gökçe Barajı’nın tepesinde Marmara’ya hakim şahane yerler. Ama ondan sonra orada ne baraj kalır ne de orman. İçecek suyu nereden bulursunuz onu bilemem. Bana göre bu plan son derece yanlıştır. Bakanlık kendisine verilen bu yetkiyi iyi kullanmamıştır. Henüz yolun başındayız, planlar askıda. Sanırım Yalova Belediyesi olarak planlara itiraz ederiz. Eğer etmezsek biz de bunun sorumlusu oluruz. Tabi bu konularda çok duyarlı olan sivil toplum kuruluşları, onlarda ilgilenmeleri bu konudaki düşünçelerini basın, dilekçe yoluyla duyurmaları gerekir.