Turizmci Ömer Oral, “Araplar Türkiye’yi Yalova ile beraber tanıdı”

Yalova’da 2008 yılından beri Türkiye’nin tüm destinasyonlarına butik olarak düzenlediği günübirlik ve konaklamalı kültür, tatil, gurme, festival, kayak, yüzme, tematik, doğa, kanyon, tekne, arkeoloji ve kaplıca turları ile müşterilerinin güvenini kazanan Türkiye Seyahat Acentaları Birliği üyesi Kaspi Turizm işletme sahibi Ömer Oral, Yalova’nın turist potansiyeli ve kent turizminin geliştirilmesi noktasında atılacak adımlar konusunda Yalova Hayat’a açıklamalarda bulundu.

“Yabancı turistlere farklı fiyatların sunulması bence doğru değil”

Yalova çıkışlı turlara yabancı turistlerin ilgi gösterdiğini belirten Ömer Oral, bazı kültürel mekânlarda yabancılara uygulanan fiyat farkının kedilerini zor duruma düşürdüğünü aktardı. Yalova’yı en çok Arap turistlerin tercih ettiğini ifade eden Oral, “Yurt dışından kimlerin geldiğini tam olarak bilmiyorum, gözlem olarak söylüyorum; Türkiye’de Arap turizminin ilk destinasyonu Yalova‘dır. Araplar Türkiye’yi Yalova ile beraber tanıdılar. Fakat şu anda Karadeniz Bölgesi tarafını daha çok tercih ediyorlar. Ulaşım şartları daha kolaylaştığı için artık direkt oraya gidiyorlar. Bizim turlara zaman zaman Araplar katılıyorlar. Bazen Amerikalılar, Polonyalılar ve Almanlar geliyor. Türklerle beraber gezmeyi, bizim kültürümüze göre hareket etmeyi seviyorlar. Ama yabancı turistlerle beraber tura çıktığımızda bazı sorunlar yaşıyoruz. En büyük sıkıntımız ücret farkları. Ben afişlerime kalınacak yerleri, bütün aktiviteleri, ikramları yazıyorum. Fakat belirli yerlerde, özellikle müzelerde yabancılara farklı fiyat uygulandığı için bu bizi yoruyor. Müşteri kendisini ayrıştırılmış hissediyor. Gideceğimiz yerlerde insanlara ayrı fiyat uygulayacaklarsa İstanbul’da taksimetre açmadan turistleri üç misli fiyata gezdirenlere kızmamanız gerekiyor. Yabancı turistlere farklı fiyatların sunulması bence doğru değil. Kültür bütün dünya insanlarının mirası. Herkesin eşit bir şekilde yararlanması gerekir. Yalnızca para getirisi olarak düşünmek yanlıştır. Türk vatandaşlarına müze kart veriliyor zaten. İsteyen onunla daha uygun fiyata giriş yapabilir ama diğer yabancı müşterileri ayrıştırmanın doğru olmadığını düşünüyorum.” şeklinde bilgi verdi.

“Yalova yerine Samanlı Dağları Turu yapsak daha fazla ilgi görür”

Yalova’da turizmi geliştirmek ve insanların Yalova’yı tercih etmesi için uygulanabilecek gezi turları hakkında kendi görüşlerini ifade eden Ömer Oral, “Yalova’ya turist gelmesini istiyoruz. İnsanlar Trabzon’a giderken Trabzon diye gitmiyor. Karadeniz turuna çıkıp birden fazla kenti geziyor. Kazdağıları turu yapıyoruz. Altınoluk, Akçay, Burhaniye, Çanakkale’ye kadar Kazdağılarının eteğinde tur yapıyoruz. Yalova’da ise Termal, Kurtköy, Kapalı Çınar, Armutlu, İzmit Kartepe, İznik’e kadar olan yerler Samanlı Dağları. Bu Samanlı Dağları ve eteklerinde o kadar çok destinasyon var ki biz şehri kendi adıyla ifade etmek yerine bir Samanlı Dağları Turu yapsak insanlar daha fazla ilgi gösterir. Bu konuda valimizle toplantılar yapıyoruz. Turizmcilerin de bu konuda kente katkı sağlamak için en azından fikir edinmek adına kentle ilgi yapılan toplantılara katılmaları gerektiğini düşünüyorum.” dedi.

“Yalova’nın festival kaldırabilecek altyapısı yok”

Yalova’da turizmin gelişmesi için festivallerin yapılması gerektiğini ancak şehir merkezinin festivale uygun olmadığını dile getiren Ömer Oral, “Edirne’de Kakava Şenlikleri‘ne gittik. O kadar kalabalık oldu ki 1000 otobüsten fazla otobüs vardı. Edirne’de yere ayağını basmadan dönen turistler oldu. Hiçbir anlamı kalmadı. Yalova’da 30 otobüsün şehir içine girip çıkması mümkün değil. Şimdi çiçek festivali konuşuluyor. Eğer turizmi geliştireceksek, festivaller yapacaksak bunların hepsinin düşünülmesi gerekiyor. Çiçek festivalinin tanıtımı için ne yapılıyor bilmiyorum. Minibüsçüler festivali minibüslerin üzerine koyacakları amblemle, çiçek montajıyla ya da afişle tanıtması gerekiyor diye düşünüyorum. Herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Yalova’nın böyle bir festivali kaldırabilecek altyapısı yok. Geçen hafta Teşvikiye’de kadın müşterilerimiz tuvalet sorunu yaşadı. Çünkü kent ormandaki tuvaletler kapalıydı. Mecburen hızlı hareket etmek zorunda kaldık ve insanları doyasıya gezdiremedik.  Bu şehirde turizm kalkınması isteniyor fakat bu küçük gelen ama önemli olan detayların düşünülmesi de gerekiyor.” şeklinde bilgi verdi.

“Hayvanlar için ölüm yasası çıkarılırsa bu devlet için elimi taşın altına koymam”

Son olarak bir hayvan sever olarak gündemde yer alan sokak hayvanlarının uyutulmasına yönelik yasa taslağı hakkında değerlendirmede bulunan Ömer Oral, “çocuklarla sokak hayvanlarını karşılaştırmak doğru değil. Çocuklar bizim gözbebeğimiz. Onları zaten korumamız gerekiyor. Onları koruyamamamızın sebebi, sokak hayvanları için yapmamız gerekenleri yapmakta geç kalmaktan kaynaklanıyor. Eğer biz hayvanlar üzerinde gerekli işlemlerimizi zamanında yapsaydık, onları kısırlaştırıp barınaklarda sağlıklı bir şekilde yaşatsaydık bu noktaya gelmeyecektik. Bu hayvanlar hakkında ölüm yasası çıkarılırsa bir daha bu devlet için elimi taşın altına koymam. Cumhurbaşkanı da çağırsa gitmem, doğru bildiğimi de söylemem, şahitlik de yapmam. TÜRSAB’a vereceğim karşılık: ‘Bu memleket için yapılacak hiçbir işe elimi sürmem’ olacak. Bu kanun değişmediği müddetçe benim de ülkede görevim bitmiştir.” açıklamasında bulundu.

Serap Polat