Memur-Sen İl Temsilcisi Özer, çalışanların sorunlarını ve taleplerini sıraladı

“GÜNDEM, UYGULANMASINDA SORUN ÇIKARILAN HUSUSLARIN ÇÖZÜME KAVUŞMASI OLMALI”

Kamu görevlilerinin acil çözüm bekleyen, kamu işvereni tarafından reddedilen hususların çözüme kavuşması gerektiğini belirten Halil İbrahim Özer, “Başta kamu kurum ve kuruluşları olmak üzere çalışma hayatında yoğun mesai temposu bugün itibariyle başladı. Çalışanlar için başlayan mesai, çalışma hayatındaki sorunların çözülmesi için de başlamalı, önümüzdeki seçimsiz 4 yıllık süreç iyi değerlendirilmelidir. Bütün herkes için ortak gündem “düşen enflasyon, artan alım gücü” olmakla birlikte; kamu görevlilerinin acil çözüm bekleyen, toplu sözleşme masasında kazanım olarak elde ettiğimiz fakat uygulanmasında sorun çıkarılan ve masada kamu işvereni tarafından reddedilen hususların çözüme kavuşması olmalıdır.” diyerek kamu çalışanlarının taleplerini sıraladı. 

“TOPLU SÖZLEŞME İKRAMİYESİ, EKSİKSİZ ÖDENMELİDİR”

Çalışanların sorunları için yapılacak mesaide Toplu Sözleşme İkramiyesinin eksiksiz ödenmesi gerektiğini hatırlatan Özer, “Öncelikle TBMM toplu sözleşme masasında kazanım olarak elde ettiğimiz ve CHP-Anayasa Mahkemesi işbirliği ile iptal edilen Toplu Sözleşme İkramiyesinin eksiksiz ödenmesini sağlamalıdır. Toplu sözleşme masasında; tarafların anlaştığı, imza altına aldığı, pazarlık aşamasında Kanunda yer alan ve 2024 Bütçesinde pay ayrılan Toplu Sözleşme İkramiyesi, eksiksiz ödenmelidir. Bu ödemenin yapılmaması, farklı alanlarda kullanılması ya da kamuya kâr gibi algılanması kabul edilemez; emeğin, üyenin ve alın terinin hakkı olan bu ödeme geçmiş aylardaki kayıpları da içerecek şekilde ödenmelidir.” dedi.

“4688 SAYILI KANUN GÜNCELLENMELİ”

3600 Ek Göstergenin gecikmeden ve zamana bırakılmadan Memur-Sen ile çalışılarak hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Yalova Memur-Sen İl Temsilcisi Halil İbrahim Özer, emekli aylığı ve görev aylığı arasında oluşan mağduriyetin giderilmesi gerektiğini belirtti. Özer, “6. Dönem Toplu Sözleşmede hüküm altına aldığımız ve 2022 Temmuz ayı itibariyle 5,3 milyon kamu görevlisini kapsayan Ek Gösterge düzenlemesine ilave olarak; Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından müjdesi verilen, 7. Dönem Toplu Sözleşmede kayıt altına aldığımız 1. Dereceye 3600 Ek Gösterge düzenlemesi, gecikmeden ve zamana bırakılmadan yetkili Konfederasyon olan Memur-Sen ile çalışılarak hayata geçirilmelidir. 7. Dönem Toplu Sözleşmede yüküm altına aldığımız 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu değişikliği için gerekli adımların devamı gelmelidir. 2023 Kasım KPDK toplantısında dile getirdiğimiz ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde çalışmaları başlayan 4688 sayılı Kanun; evrensel ilke ve normlara, sendikal anlayışa, sendikacılığın doğasına, üyeye ve yetkiye uygun olarak değiştirilmeli, toplu sözleşme sürecinde yaşanan sorunları ve eksiklikleri ortadan kaldıracak şekilde güncellenmelidir.” şeklinde bilgi verdi.

“KAMU PERSONEL SİSTEMİ GÜNCELLENMELİ”

Maaş dengesinde noksanlıkların, emeklilik noktasında çarpıklıkların ve istihdamda aksaklıkların olduğu kamu personel sisteminin güncellenmesi gerektiğinin altınız çizen Halil İbrahim Özer, “Teknik Hizmetler Sınıfı ve Mühendislik Meslek Kanunu Paneli çerçevesinde hazırladığımız raporumuz ve 28 Şubat mağdurlarının sorunları ve çözüm önerileri Kapanmayan Yara 27. Yılında 28 Şubat raporumuzda kamu personel sistemine ve kamu yöneticilerine yol gösteren çözüm önerileri hayata geçirilmelidir.  Kamu personel sistemi; genel olarak ve bütün kamu görevlilerini kapsayacak şekilde unvan, yetki, sorumluluk, statü, hiyerarşi, istihdam ve ücret boyutlarıyla yeniden ele alınmalıdır. Toplu sözleşme masası dışında yapılan düzenlemelerle bugünkü halini alan ve maaş dengesi noktasında noksanlıkları, emeklilik noktasında çarpıklıkları ve istihdam biçimi noktasında aksaklıkları bulunan kamu personel sistemi güncellenmeli, uyumsuzlukları giderilmelidir.” dedi.

“KORUYUCU GİYİM KAZANIMIMIZA İLİŞKİN TEREDDÜTLER ORTADAN KALKMALI”

Maliye ve para politikası tarafında gerçekleştirilen sıkılaşma politikalarının sadece emeği, emekçiyi ve sabit gelirliyi baskılama yönünde olmaması gerektiğine değinen Başkan Özer, “Gelir dağılımında adalet, paylaşımda hakkaniyet esas alınarak politikalar belirlenmelidir. Yüksek enflasyon; sadece sabit gelirlilerin gelir-talep-harcama nedenlerinden oluşmadığı görülmeli, alım gücünü düşürerek, sosyal maliyet üreterek, gelir adaletsizliğini artırarak enflasyon baskılanmayacağı bilinmelidir. 10 yılı aşkın süredir sorunsuz olarak uygulanan Koruyucu Giyim Yardımı kazanımımız; 3. kişilerin bakanlık ile kamu kurum ve kuruluşlarına gönderdiği gözdağı içerikli mesajlarıyla/yazılarıyla engellenmesi kabul edilemez. Mücadele ve müzakereyle elde ettiğimiz, 5 Hizmet Kolumuzda 250 bin kamu görevlisini, aileleriyle birlikte 1 milyon kişiyi kapsayan Koruyucu Giyim kazanımımıza ilişkin tereddütler ortadan kalkmalı, sosyal ve toplumsal maliyet üretilmemeli, kamu görevlileri mağdur edilmemelidir.” açıklamasında bulundu.

“4 YILLIK SÜREÇ EMEKÇİNİN SORUNLARININ ÇÖZÜLMESİ İÇİN KÂFİ”

Artan nüfus, göç, şehirleşme ve diğer etkenler dikkate alınarak personel istihdamının sağlanması gerektiğini aktaran Başkan Halil İbrahim Özer, “Kamuda emekli olan kadar değil, palyatif yöntemlerle ihtiyacı gizleyen istihdam politikaları yerine ihtiyacın tamamını karşılayan alımlar yapılmalıdır. Bizim mücadelemiz; sorunları göstermek, gözden kaçmasını engellemek, çözüm için yol-yöntem göstermek ve çözülene kadar elimizden geleni yapmaktır. Çözüm için gayret göstermeye, mücadele etmeye devam edeceğiz. Kamu İşvereni de sorunların çokluğunu; “çözümü imkansız” olarak değil memnuniyet üretmek için fırsat ve imkanların çokluğu olarak görmelidir. Önümüzdeki 4 yıllık süreç; emeğin, alın terinin ve emekçinin sorunlarının çözülmesi için kâfi, büyük ve güçlü Türkiye hedefi için yeterlidir.” şeklinde konuştu.

Serap Polat