“İLAHİYAT KÖKENLİ REKTÖR ŞARTMIDIR?”

Gelecek Partisi Yalova il Başkanı Kürşat Emre Çandır, Yalova Üniversitesi’ne İlahiyat kökenli rektör ataması konusunu eleştirdi. Çandır, “Hukuk Fakültesi, İktisat, İşletme veya Mühendislik Fakültesi orjinli bir isim rektör olarak atansa durum daha farklı olmaz mıydı?” diye sordu. Yalova Üniversitesi’ne Prof. Dr Ali Erbaş ile başlayan İlahiyat Fakültesi kökenli rektör ataması Prof. Dr Suat Cebeci ile devam etmişti. Son olarak bu göreve yeniden ilahiyat kökenli bir rektörün atanmasını eleştiren Gelecek Partisi Yalova il Başkanı Kürşat Emre Çandır, bunun bir şart mı? Yoksa zorunluluk mu? Olduğunu sordu. Konuyla ilgili eleştirel bir açıklama yapan Çandır, “Yalova Üniversitesi, sayın Suat Cebeci'nin görev süresinin bitmesiyle birlikte, yeni rektörüne merhaba dedi. Ben de öncelikle yeni atanan rektörümüz Prof. Dr. Mehmet Bahçekapılı'ya başarılar dilerim. Umarım çalışmalarıyla Yalova Üniversitesi'ni, saygın, tercih edilen, marka değeri yüksek bir öğretim kurumu haline getirebilir. Tabii ki, birçoğumuz gibi benim de dikkatimi çeken, üç dönemdir Yalova Üniversitesi'ne, menşei İslâmî Bilimler Fakültesi olan akademisyenlerin rektör olarak atanması gerçeğidir. Önceki rektörlerimiz Sn. Ali Erbaş ve Sn. Suat Cebeci de İslâmî Bilimler Fakültesi mensubu idi. Bu durum bir tesadüf müdür? Bu durum bir zorunluluk mudur? Yoksa bu durum, bilinçli bir tercih midir? Bilemiyorum. Belki biraz zorunluluk, biraz bilinçli tercihtir” dedi. “Neden Hukuk, iktisat, işletme ya da mühendislik değil” Yalova Üniversitesi’nin rektör ataması konusunda Hukuk Fakültesi, İktisat, İşletme veya Mühendislik Fakültesi orjinli bir isimin neden tercihe edilmediğini de sorgulayan Çandır, “9 Fakültesi ile başta Yalova'mız olmak üzere bölge insanına yükseköğretim hizmeti veren Yalova Üniversitesi, kurulduğu 2008 yılından bu güne dek sıçrama bekliyor, atılım bekliyor. Akademik kadrodaki yetersizlik, 14 yıldır tamamlanamayan kampüsü ve yurtları ile halen kuruluş süreci tamamlanamadı. Akademisyen sayısındaki yetersizlik sebebi ile, diğer fakültelere nazaran daha zengin kadrosu ile dikkat çeken İslâmî Bilimler Fakültesi'nden atama yapılmasını bir yerde zorunlu kılıyor. Önceki rektörümüzün görev süresi içerisinde bu noktada önemli bir katkı veremediği aşikar (Bkz.Hukuk Fakültesi akademik kadro). Bu zorunluluk ile yapılan rektör ataması da, benzer ekollerden gelen, akademik birikimleri birbirleriyle benzerlik gösteren önceki rektörümüz ile yeni rektörümüzün üniversiteye yapabilecekleri katkıların da benzerlik göstereceği düşüncesini bende uyandırıyor. Acaba Hukuk Fakültesi, İktisat, İşletme veya Mühendislik Fakültesi orjinli bir isim rektör olarak atansa idi durum daha farklı olmaz mıydı? Yalova Üniversitesi'nin bugün en büyük sorunu, akademik kadronun yetersizliği olarak karşımıza çıkıyor. Yeni rektörümüz bu noktadaki eksikliğin giderilmesi için ne gibi bir katkı verecektir? “ diye konuştu. “Yürüyen Köşk ismi yeniden gündeme gelmeli” Yalova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin durumu ve Yalova Üniversitesi’nin adının Yürüyen Köşk olarak değiştirilmesi konularını da soran Çandır, “Türkiye'nin en önde gelen tersaneleri Yalova'da faaliyet gösteriyorken, Gemi İnşa Mühendisliği gibi bir bölümün açılması için çalışma yürütülecek mi? Adeta bir tarım üssü olmaya aday Yalova'mızın bu amaca yönelik olarak, Ziraat Fakültesi açılması planlarda mevcut mu? Tıp Fakültesi için gerekli şartlar ne zaman tamamlanacak? Yalova'nın marka değerini arttıracak, Yalova Üniversitesi'nin isminin önüne ‘Yürüyen Köşk’ ifadesinin eklenmesi planlarda var mı? Bu soruların cevaplarını önümüzdeki dönemde hep birlikte alacağız. Bu soruların muhatabı olan sayın Bahçekapılı ‘ya, Yalova Milletvekilleri ve diğer yetkililer ne kadar yardımcı olacak? Ümitli değilim. Ancak yanılmayı çok istiyorum” şeklinde konuştu.