Yalovalılar geçtiğimiz hafta hangi kitapları okudu?

Yalova’nın kitapseverleri geçtiğimiz hafta en çok hangi kitapları okudu? Yalovalı kitapseverlerin geçtiğimiz hafta en çok hangi kitapları okuduğu en çok merak edilenler arasında yerini aldı. İşte Yalovalıların bu hafta en çok tercih ettiği kitaplar…

Haber Giriş Tarihi: 17.08.2024 08:15
Haber Güncellenme Tarihi: 17.08.2024 08:15

Her yıl okuma alışkanlıklarının sürekli olarak devam ettiği Yalova’da 2024 yılının ilk 3 ayında en çok okunan türler: otobiyografi, kişisel gelişim ve dünya klasikleri olmuştu. Yalovalıların, Star AVM’de yer alan, eğlence ve kültür ürünleriyle ziyaretçilerini buluşturan D&R’ın Temmuz ayı verilerine göre güncelliğini hiç kaybetmeyen klasik romanları, başarı öyküleriyle insanların hafızasında yer edinen kişilerin yaşamını anlatan otobiyografik romanları ve kuantum fiziği ile beraber hayatımıza giren kuantum düşünce tekniğinin uygulamalarla anlatıldığı kişisel gelişim kitaplarını okumayı tercih ettiği saptandı.    

Yalova’da geçtiğimiz hafta en çok okunan kitaplar

4 Gün 3 Gece/Ayşe Kulin: Usta romancı Ayşe Kulin, tek mekânda kurguladığı ve dört gün üç gecelik bir zaman dilimini kapsayan romanında, 1960 darbesini, okurunu sıradan görünen ama içinde hiç de sıradan olaylar yaşanmayan bir apartman dairesine konuk ederek anlatıyor. Her ayrıntısı incelikle işlenmiş Dört Gün Üç Gece, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin unutulmaz hadiselerinden birine farklı bir yöntemle, aşkla, ayna tutuyor.

Bilinçaltının Gücü, Zihinsel ve Bedensel İyileşme/Joseph Murphy: Amerikalı yazar Joseph Murphy, ilahi bilimler alanındaki engin birikimi ile okurlarını bilinçaltının gücünü keşfetmeye çağırıyor. Yazarın ilk olarak 1963 yılında yayımladığı Bilinçaltının Gücü kitabı, insan zihnine dair en çok merak edilen soruları yanıtlıyor. Oldukça akıcı bir dille yazılmış olan kitap, kişilerin bilinçaltını doğru şekilde kullanarak maddi ve manevi anlamda neler başarabileceğini şaşırtıcı örneklerle ortaya koyuyor.

Var mısın?-Güçlü Bir Yaşam İçin Öneriler/Doğan Cüceloğlu: Doğan Cüceloğlu, yalnızca psikoloji kariyeriyle değil, insan hayatına dokunan ve insana dair her hikâyeden şifa çıkarabilen bilgeliğiyle bu coğrafyanın en önemli ilim insanlarından biri. Seksen yılı aşkın ömrünün bir birikimi olarak, şimdi herkesin merak ettiği “hayati” sorulara en samimi cevaplarını sunuyor. Herkes gibi aslında o da hâlâ savaşıyor, keşfediyor, hayata değer katıyor.

Hayır Diyebilme Sanatı/ Müthiş Psikoloji: Hayır Diyebilme Sanatı, insanlarla iletişiminizde hayata ve kendinize dair net sınırlar koymanın öneminden bahsediyor. Kitap, gerçekten özgür olup olmadığınız üzerine uzun uzun düşünmenizi sağlayacak şekilde başlıyor. Size kendi sınırlarınızın önemini gösterirken kendinizle olan kavganızı da gözlerinizin önüne seriyor. Birçok farklı olay üzerinden örnekler vererek "Hayır!" demenin önemini ve bunun hayatınıza etkisini size göstermeyi hedefliyor. Kitap boyunca kendinizi sorgulama imkânı buluyorsunuz. Örneğin verdiğiniz kararları başkası için vermediğinize emin misiniz? Sırf arkadaşınız mutlu olsun diye "Evet!" dediğiniz kaç olay yaşadınız? Kitap, "Hayır!" demeyi bilmeyen insanın ömür boyu başkalarını sırtında taşıyacağını son derece açık bir şekilde ifade ediyor. Eser, aynı zamanda kaybetme korkusuna da odaklanarak "Hayır!" diyememenin aslında kaybetme korkusundan doğduğunu söylüyor. Ancak kendisinden taviz verenler sonunda daima yalnız kalmaya mahkûm değil midir?

Beni Gözünüzde Büyütmeyin/ Gülse Birsel: “Mutsuz olmak için milyonlarca sebep bulabilirsiniz: Ekonomi, ülkenin hali, küresel ısınma, gelecek kaygısı,  iyi dönerin artık çok zor bulunması… Ama gülmek için çok sağlam bir sebep var. Hayattayız. Ve arabesk rap’çiler öyle düşünmese de hayat güzel ve yaşamaya değer! Bu elinizdeki kitap belki de sizin küçük çaplı ve hesaplı terapiniz. Kaybettiğinizi düşündüğünüz, oysa kanepe minderinin arasına kaymış neşeniz. Aklıma gelenlere kendi kendime güleceğime, dedim anlatayım da hep beraber gülelim. O zaman anlatıyorum…”  

Salkım Sokak No:3/ İclal Aydın: Kalabalık göçmen ailelerin iç içe yaşadığı, küçücük evlere dünyanın en bereketli sofralarının sığdığı; tertemiz, umutlu, erkenci insanların birbiriyle derdini ve ekmeğini paylaştığı, İzmir’de gizlenmiş bir harikalar dünyası olan sokak okuyucuları hayal dünyasıyla baş başa bırakıyor.

M. Tunç Tanrıverdi