Somuncu Baba’nın Sırrı, Kerametleri, Hikayesi

Anadol’unun manevi mimarlarından biri olarak, Hacı Bayram-ı Veli Hazretleri başta olmak üzere birçok talebeyi yetiştirerek Osmanlı Devleti’nin manevi anlamda büyümesine katkı sağlayan Şeyh Hamid-i Veli namıdiğer Somuncu Baba kimdir, Somuncu Baba’nın kerametleri, Somuncu Baba’nın sırrı, Somuncu Baba’nın hikayesi, Somuncu Baba’nın fırını gibi soruların cevabı oldukça merak ediliyor. İşte bu soruların detayları…

Haber Giriş Tarihi: 07.09.2023 23:02
Haber Güncellenme Tarihi: 07.09.2023 23:02
https://www.yalovahayat.com/

Şeyh Hamid-i Veli namıdiğer Somuncu Baba Kayseri’nin Akçakaya köyünde 1331 yılında dünyaya gelmiştir. Somuncu Baba’nın Babası Anadolu’ya manevi fetih için gelen Horasan erenlerinden Şemsettin Musa Efendi’dir.

Osmanlı Padişahlarından Yıldırım Beyazıt Han zamanında yaşayan Şey Hamid-i Veli’nin, Peygamber Efendimiz(sav)’in 24. kuşak soyundan gelen asil bir Seyyid olduğu bilinmektedir. Somuncu Baba ilk eğitimini babasından almıştır. Sonrasında ilim tahsilini Şam, Tebriz, Hoy ve Erdebil’de sürdürmüştür.

Somuncu Babanın Sırrı

Bursa Ulu Cami’nin yapımı ile Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri arasındaki bağlantı ise şöyledir: Yıldırım Beyazıt Han’ın Niğbolu Savaşını kazanmasından sonra Allah’a şükür nişanesi olarak yaptırdığı Bursa Ulu Cami, Osmanlı Devleti’nin ilk selâtin camisidir. Bursa’da çilehanesinin yanına yaptığı ekmek fırınında somun pişirerek çarşı pazar dolaşıp “Mü’minler, Somunlar” nidâlarıyla ekmek dağıtan Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri Ulu Cami’nin inşası sırasında da işçilere ve halka somun dağıtmış, halka her zaman yardım etmiştir. Şeyh Hamid-i Veli manevi yönünü gizlediğinden dolayı halk arasında “Somuncu Baba” lâkabıyla bilinir olmuştur.

Bursa Ulu Cami inşaatı tamamlandıktan sonra açılış gününde Padişah Yıldırım Beyazıt Han ilk hutbeyi okuması için dönemin tasavvuf büyüklerinden Emir Sultan Hazretleri’ni görevlendirilmesini talep etmiştir. Şeyh Hamid-i Veli Hazretlerinin manevi yönünü Bursa’da ilk keşfeden kişi olan Emir Sultan Hazretleri; “Padişahım bu beldede benden daha âlim kimseler vardır. Onlar aramızda iken hutbe okumak bize düşmez.” demiştir. Emir Sultan Hazretleri, bu görev için Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri’ni işaret etmiştir. Padişah Yıldırım Beyazıt Han’ın huzurunda görevi reddetmeyen Hamid-i Veli Hazretleri hutbede Fatiha Suresi’ni 7 farklı şekilde yorumlayarak işârî tefsirini yapmıştır. Bu olağanüstü ve eşsiz hutbeyi dinleyen cemaat Somuncu Baba olarak bildikleri Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri’nin manevi büyüklüğünün farkına varmıştır. Osmanlı Devleti’nin ilk şeyh’ül islâmı Molla Fenâri Hazretleri ise bu tefsir üzerine “Ayn’ul Ayan” isimli Fatiha Tefsiri kitabını kaleme almıştır.

İlginizi çekebilir / Adana Atatürk Evi Müzesi

Somuncu Baba’nın Kerametleri

Şeyh Hamid-i Veli namıdiğer Somuncu Baba, Bursa Ulu Cami’nin açılışında ilk hutbeyi okuduktan sonra, Cemaat Somuncu babalarının ne kadar büyük bir Allah dostu evliya olduğunu görünce cami çıkışında onun elini öpmek isterler. Somuncu Baba ise, cemaatin isteğini kıramaz ve Ulu Camiin üç kapısından çıkan cemaate elini öptürür. Böylece bütün cemaat Hazret ‘in elini öpme şerefine erişirler, dağılmaya başlayan cemaat kendi aralarında konuşurken kendilerinin somuncu babanın elini öptüğünü anlatırken camiden birbirinden farklı kapılardan çıktıkları halde elini öptüklerini anlarlar. Kendilerinin Somuncu babalarının kerametini görünce Somuncu babalarına koşarlar. Camideki görevi biten Şeyh Hamid-i Veli artık gitmiştir. O günden sonra bir daha Bursa yakınlarında kimse tarafından görülmez. Bu durum Somuncu Baba'nın kerameti olarak dilden dile yayılır.

Somuncu Baba’nın Sırrı

Somuncu Baba’nın sırrı hakkında en çok merak edilen şeyler arasında. Dönemin en önemli manevi hocalarından biri olan Emir Sultan Hazretleri Somuncu Baba’nın namını duymuş ve fırınında onu ziyaret etmek istemiştir. Onun sıradan bir fırıncı olmadığını düşünen Emir Sultan Hazretleri, fırında ateş olmadığını görünce Şeyh Hamid-i Veli Hazretlerine bu işin sırrını sormuştur o da: “Aşk ateşiyle pişer” cevabını vermiştir. Çünkü bu fırında ekmekler gönül ateşiyle pişmektedir.

Bursa’da manevi büyüklüğü, sırrı ortaya çıkan ve kendi ifadesiyle sırrı fâş (açığa çıkan) olan Hamid-i Veli Hazretleri talebeleri ile birlikte Bursa’dan ayrılmıştır. Somuncu Baba sırrı açığa çıktıktan sonra birdaha gelmemek üzere Bursa'dan ayrılmıştır.

Somuncu Baba’nın Hikayesi

Somuncu Baba hikayesine dair birden fazla rivayet vardır, fakat bunların arasında herkesçe bilinen hikaye şudur ki: Bursa Ulu Cami’nin açılışında ilk hutbeyi okuduktan sonra, elini öpenlerin kendi aralarında konuşurken camiden birbirinden farklı kapılardan çıktıkları halde Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri’nin elini öptüklerini anlarlar. Kendi deyimiyle sırrı fâş olan Şeyh Hamid-i Veli şöhretten ve korktuğu için talebeleriyle birlikte Bursa'dan ayrılarak Aksaray'a gelmiştir. Abdurrahman el-Askerî ise o dönemde Somuncu Baba'nın Bursa'dan ayrıldıktan sonra Ceyhan Nehri' nin kenarında bulunan Kozan (Sis) Kalesi yakınlarındaki bir köyde yerleştiğini ve Hacı Bayram-ı Veli' nin de buraya gelip kendisini ziyaret ettiğini dile getirmiştir. Somuncu Baba burada bir süre kaldıktan sonra önce Şam'a gitmiş, buradan Mekke' ye hacca gitmiş olan Somuncu Baba, hac dönüşü Aksaray'a yerleşmiştir. Aksaray'da Hacı Bayram-ı Veli'yi dünyaya ve ahirete ait ilimlerde eğiterek yetiştirmiş, onu irşad vazifesi için Ankara'ya görevlendirmiştir.

Somuncu Baba Fırını

Somuncu Baba'nın ekmek sattığı yer, yani Somuncu Baba'nın Fırını Ulu Caminin karşısında yer alan Sahaflar Çarşısının ortası olarak bilinmektedir. Somuncu Baba’nın iki kattan oluşan Evi ve Fırını Mollafenari Mahallesinde olup, net olmamakla birlikte 1390’lı yıllarda yapıldığı düşünülmektedir. Somuncu Baba’nın bu fırında yaptığı ekmekleri Ulu Camii inşaatında çalışan işçilere dağıttığı rivayet edilmektedir. Günümüzde kamulaştırılan fırın restore edilerek 2016 yılında ziyarete açılmıştır.

Somuncu Baba fırını evi, Mollafenari Mah. 3. Hamam Sok. No:29A Osmangazi/BURSA’ da bulunur.

Somuncu Baba Türbesi Bursa

Somuncu Baba Türbesi denince akla ilk gelen yer Bursa olsa da aslında Şeyh Hamid-i Veli’nin Türbesi Bursa’da değildir. Somuncu Baba Hazretleri Hac ziyaretinin ardından Malatya Darende’ye dönmüş ve ömrünün son kısmını burada geçirmiştir. Darende’nin Hıdırlık adı verilen mevkiine dergâhını kuran Somuncu Baba Hazretleri vefatının ardından öğrencilerini yetiştirdiği dergâhın içerisinde defnedilmiştir. Yani Somuncu Baba Türbesi Malatya Darende’de bulunmaktadır

 

Somuncu Baba, 13. yüzyılın sonlarına doğru yaşamış olan bir Türk İslam alimi ve dervişidir. Gerçek adı Musa Şahin'dir, ancak halk arasında "Somuncu Baba" olarak bilinir. Onun yaşamı ve öğretileri, özellikle tasavvuf ve İslam'ın derinlemesine anlaşılması konularında önemli bilgiler içerir. Ancak "Somuncu Baba'nın Sırrı" ifadesi, onun yaşamına ve öğretilerine yönelik birçok yorum ve efsane üretilmesine neden olmuştur.

Somuncu Baba'nın sırrı, genellikle onun manevi derinliği, sadakati ve insanlara yardım etme tutkusu olarak görülür. Onun yaşamı, zenginlikten yoksulluğa, dünyevi hayattan maneviyata geçişin sembolü olarak kabul edilir. Somuncu Baba, basit bir fırıncı veya somuncu olarak çalışırken, insanlara sadece ekmek değil, manevi öğretiler de sunmuştur. Bu nedenle onun sırrı, dünyevi işlerle manevi değerleri birleştiren bir yaşam tarzını simgeler.

Somuncu Baba'nın öğretileri, insanların içsel yolculuklarını ve manevi büyümelerini vurgulayan tasavvufi öğretilere dayanır. Bu öğretiler, insanların maddi dünyadan manevi bir derinliğe geçişini ve Tanrı'ya daha yakın bir ilişki kurmalarını amaçlar.

Somuncu Baba'nın Sırrı ile onun yaşamını, öğretilerini ve manevi değerlerini anlamak ve takip etmek isteyenler için bir yol gösterici olarak kabul edilir. Onun yaşamı ve öğretileri, hala birçok kişi için ilham kaynağı olmaya devam eder.