Muhsin Sevencan, Türklüğün var olma mücadelesini anlattığı kitabını tanıttı

Yalovalı Araştırmacı-Yazar Muhsin Sevencan, 8 yıllık titiz bir çalışmanın ürünü olan yeni kitabı “Beşinci Kol Faaliyetlerinin Hedefindeki Sultan: II. Abdülhamid Han” için imza günü düzenledi.

Haber Giriş Tarihi: 08.07.2024 00:14
Haber Güncellenme Tarihi: 08.07.2024 00:14
https://www.yalovahayat.com/

Daha önce yazdığı “Kocaeli Sancağı Yalakâbad (Yalova) Kazası 1840 Müslim Nüfus Defterleri” ve “Yalova ve Çevresinde Belgelerle Ermeni Terörü, 1891-1922” Kitaplarıyla kentin tarihine ışık tutan Muhsin Sevencan, Engelsiz Kafe’de gerçekleştirdiği imza günü etkinliğinde okuyucularıyla bir araya geldi. Sevenleri için yeni kitabını imzalayan Muhsin Sevencan, söyleşi de gerçekleştirerek okurlarının sorularını yanıtladı. 8 yıl boyunca emek vererek hazırladığı kitabında aslında Türk’ün varlık mücadelesini anlatmaya çalıştığını kaydeden Muhsin Sevencan kitabın hazırlık ve basım sürecinde kendisine destek veren dostlarına, imza etkinliğine katılan başta CHP Yalova İl Başkanı Erdem Doğancı ve Merkez İlçe Başkanı Kemal Sürel olmak üzere tüm katılımcılara teşekkür etti.

“Cumhuriyet’le Osmanlı Devletini barıştırarak yazdım”

Kitabın adını aslında Abdülhamit olarak düşünmediğini aktaran Sevencan, “Osmanlı Devletini küçük düşürmek, kamuoyunda algı oluşturmak amacıyla Fransa’daki gazeteler şöyle başlıklar atıyorlardı: ‘Osmanlı Devleti çok güvensiz bir devlet’ inanın bu manşetler var. Ben bu kitabı hazırlarken Fransa’da o dönem yayınlanan bütün gazeteleri tek tek elden geçirdim. Olayları günlük olarak orada yazmışlar. Bir de aşağılanmışlar devletimizi. Bu kitap Osmanlı dönemine ait bir kitap ama ben Cumhuriyet’le Osmanlı Devletini barıştırarak yazdım. Çünkü ikisi birbirine kenetli. Cumhuriyet, Osmanlı imparatorluğunun bir refleksi olarak ortaya çıkmıştır, öyle gökten düşmemiştir. Yani Anadolu’da bir Türk devletinin hazırlıkları o dönemlerde başlıyor.” dedi.

“Bir hayat felsefesi var bu kitabın içinde”

Kitabın ana fikrini özetleyen Muhsin Sevencan, “Eğer dünyayı yönetmek götürmek istiyorsan Türk milletini prangaya alacaksın. Türk milletini prangaya alırsan dünyayı rahatlıkla sömürürsün. Bugün de öyle değil mi? güçlü bir Türk milleti ve Türk devleti olursa dünyayı sömürmezler. Çünkü Türk milletinde ve Türk devletinde bir adalet, bir hakkaniyet var. Bütün mazlum milletlere kucak açan bir devletiz biz. Bunları göz önüne alarak kitabın adını koyamadım. En son bittikten sonra Sultan Abdülhamid‘e yapılan suikastları da işledim. Sultan Abdülhamid’e bir algı faaliyeti yürütüyorlar ama Abdülhamid’in şahsında değil ki Türk devletinin şahsında doğan bir faaliyet bu. Yani sultanı küçük düşürmek, onu sıkıştırmak, devletin güvensizliğini ortaya koymak, azınlıkları şımartmak ve güçsüz bir imparatorluğun önünde dünyayı sömürmek için yapılan onlarca entrika var bu kitabın içinde. Bu sadece bir roman değil. Bir hayat felsefesi var aynı zamanda bu kitabın içinde.” şeklinde bilgi verdi.

“Kitap Türklüğün var olma mücadelesi”

Kitabın, Sultan Abdülhamit döneminde Türklüğün var olma mücadelesini konu edindiğini ifade eden Muhsin Sevencan, “Sadece son bölüm için bin sayfa savcılık metnini Türkçeye çevirdim. İlk üç bölüm için binlerce belgeyi çevirdim. En az 200 kitap okumuşumdur bu kitabı yazarken. 2 bine yakın belge çevirmişimdir. Bütün bunlar hakikaten büyük bir emek sonucu ortaya çıktı ama bu eserin içinde bir özellik daha var. Yalova merkezinin, Termal’in bazı köylerinin müthiş betimlemeleri var. Sultan Abdülhamid’e kızıl sultan demiş Ermeniler. Fransız gazeteci Pierre Kian İstanbul’da Ermeni okullarında ders veriyor. Ders verirken bölücülük faaliyetleri yapıyor. Onun üzerine Ermeni vatandaşlar bundan rahatsız oluyorlar ve şikayet ediyorlar. Pierre Kian sınır dışı ediliyor. Sonra Fransa’da gazete çıkarıyor ve gazetede her gün Sultan Abdülhamid’in aleyhinde yazılar yazıyor. Bazen bizim aydınlarımız da onun yazdığı yazıları kullanıyorlar ama zaman ilerledikçe de her şey yerli yerine oturuyor. Kitabın üstünde Abdülhamit yazıyor ama kitap Türklüğün var olma mücadelesi. Bu eser belki birkaç küçük eksiği ile yayınlandı. İnşallah Türk kültür hayatına, Yalova’mıza ve Türk tarihine küçük bir hizmet olur. Hepinize gönül dolusu teşekkürlerimi sunuyorum.” açıklamasında bulundu.

Serap Polat