Diyabet hastalarının ve yakınlarının hastalık hakkında bilgi sahibi olmaları ve bu bilgilerin hastalığın seyrinde olumlu etkiler yapmasını sağlamak amacıyla Yalova Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde bir süredir Diyabet Okulu düzenleniyor. Diyabet Okulu da tamamlanarak katılımcılara belgeleri verildi. Sertifika töreninin açılışında bir konuşma yapan Endokrinoloji Uzman Dr. Müge Özcan bu eğitimlerin diyabet hastaları için çok önemli olduğunu vurgulayarak, diyabet hastalarını daha iyi takip edebilmek ve bu konuda bilinçlendirmek için eğitimlere aralıksız devam edileceğini söyledi. Eğitimlerde ayrıca Diyabet Eğitim Hemşiresi Derya Taşçı, Uzman Diyetisyen Mert Aşit ve Fizyoterapist Abdullah Kabasakal ve Podolog Simge Koçyiğit de yer aldı. Diyabet eğitiminin ardından seminere katılanlara sertifika verilerek eğitim sona erdi
Eğitimde halk arasında Şeker Hastalığı olarak bilinen Diyabette kullanılan İnsülin hakkında da bilgiler verildi. İnsülin'in tanımı şu şekilde yapıldı, "İnsülinin görevini anlayabilmek için öncelikle vücudumuzun, fonksiyonlarını yerine getirmesi için gerekli olan enerjiyi nasıl sağladığını kısaca bilmemiz gerekir.
Yediğimiz besinler sindirime uğradıktan sonra vücudumuzda bulunan enzimler sayesinde şekere parçalanır. Şeker (gukoz) kan akımı ile vücudun tüm bölümlerine taşınır. Vücudumuzun ana besin kaynağı olan şeker, enerji sağlayabilmek için kandan vücut hücrelerinin (kas hücreleri, yağ hücreleri ve karaciğer hücreleri) içine girmelidir. İnsülin, vücudumuzda midenin altında ve arka tarafında bulunan pankreas adındaki organın, beta hücrelerinden salgılanan bir hormondur. Kandaki şekerin kandan ayrılarak hücre içine girmesini sağlar. Böylelikle kandaki şeker düzeyi de yükselmemiş olur.
Diyabetli olmayan bir insanda her gıda alımı sonrası, pankreas alınan besinlerin enerji haline dönüşmesini sağlamak için insülin üretir. Bu demektir ki tüm insanlar insüline bağımlıdır. Diyabetlilerde ise, pankreas yeterli miktarda insülini üretmez veya üretilen insülin hedef hücreler (kas, yağ ve karaciğer hücreleri) tarafından kullanılmaz. Bu durumda vücudumuz için hayati öneme sahip olan insülini dışarıdan vücudumuza sağlamamız gerekmektedir.
İnsülin şu an için, hap ya da tablet şeklinde kullanılamamaktadır. İnsülin bir enjektörle cilt altına enjekte edilmek üzere sıvı halde bulunmaktadır. İnsülin enjeksiyonu, halk arasında bilinen aksine, sigara ve alkol gibi bağımlılık ve alışkanlık yapmaz. İnsülinin hayat kurtaran bir ilaç olduğunu ve aslında kendimize enjeksiyon yapmakla daha sağlıklı bir yaşam sürmek için gerekli olanı yaptığımızı hatırlamamız bu fikre alışmamızı kolaylaştırabilir. İnsülin, diyabet tedavisindeki en önemli araçlardan biridir. Fakat, insülin tek başına kan şekeri düzeyini kontrol edemez. Eğer verilen beslenme tedavi ilkelerine uymaz ve düzenli egzersiz yapmazsanız dünyadaki hiçbir insülin tedavi şeması diyabetinizi kontrol altına alamaz. İnsülin hakkında öğrenebileceğinizin en fazlasını öğrenin. Buna kullandığınız insülinin tipi, etki süresi ve maksimum etki zamanı da dahil olmalıdır. Gıda alımınızı ve egzersiz programınızı, insülinin enjeksiyon zamanı ve dozu ile koordine etmeyi de öğrenmelisiniz".
HABER/Hilal Baldemir