CHP Yalova İl Kadın Kolları Başkanı Meryem Ataç, 28 Mayıs’ta gerçekleşecek olan Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turuna ilişkin basın açıklamasında bulundu. Ataç, açıklamasında Cumhur İttifakı’ndaki partilerin kadınlara yönelik söylemlerine vurgu yaptı.
CHP Yalova İl Kadın Kolları Başkanı Meryem Ataç, 28 Mayıs tarihinde yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu ile ilgili basın açıklamasında bulundu.
Ataç açıklamasında şu ifadeleri kullandı; “Tarihi bir süreçten geçiyoruz. Ülkemizin kaderinin belirlenmesine iki gün kaldı. 28 Mayıs'ta gerçekleşecek olan seçim bir referandum niteliğindedir. Bu seçim Türkiye Cumhuriyeti nüfusunun yarısını oluşturan biz kadınlar için hayati öneme sahiptir. Bir yanda esaret diğer yanda özgürlük duruyor. Cumhur İttifakı adeta bir kadın düşmanı koalisyonuna dönüştü. Kadınların kazanılmış tüm kazanımlarına göz diken Yeniden Refah Partisi ve Hizbullah terör örgütünün siyasi uzantısı olan HÜDA PAR'ın Meclis'e girişi ile Cumhuriyet tarihinin kadınlar açısından en karanlık parlamentosu oluşturuldu. Meclis'te temsil hakkı kazanan bu zihniyet planlarını alenen ilan etti.
HÜDA PAR'ın inşa etmeye çalıştığı Türkiye’ye bakacak olduğumuzda; Demokrasiye savaş açtılar, karma eğitim tehdit altında, kadınların yaşam hakkı gasp ediliyor, 6284 budanmak isteniyor, yoksulluk nafakası kaldırılmaya çalışılıyor, yalnız ve bekar kadınları sahiplendirilecek, kadının adı var yüzü yok, kadın erkek yan yana fotoğraf çektirmez, 6284 kaldırmayı düşünüyorlar, medeni kanun tehdit altında.
Bugünümüz ve yarınımız tehdit altındadır. Hayatlarımıza, haklarımıza ve hayallerimize pranga vurulmak isteniyor. ‘Taliban'ın inancıyla ters yanımız yok’ diyen Erdoğan, yanına aldığı müttefikleriyle kadınların ve kız çocuklarının eşit yurttaşlık hakkına göz dikiyorlar. Bizim de İran'a, Afganistan'a dönüşmemizi istiyorlar. Eşitsizlik öylesine derinleşti ki: hukuken kadın erkek eşitliğini savunması gereken AYM üyesi ‘kadın-erkek eşitliği modern hurafedir’ diyebiliyor. Yıllardır uğradığımız hakaretlerin haddi hesabı yok.
Hamile kadının sokağa çıkmaması gerektiği savunuluyor. İşsizliğin sebebi kadınların iş araması olarak gösteriliyor. Kadın cinayetlerinin ardından 'neredeymiş, ne giymiş, üzerinde ne varmış, hangi renk ruj sürmüş, saat kaçmış?' gibi sorular soruluyor. Utanmasalar, kadının öldürülmeyi hak ettiğini söyleyecekler. Kurdukları hukuk sistemlerinde katiller ceza indirimleri ile ödüllendiriliyor. Ülkemizde artık çocuklar ve kadınlar güvende değil. Sözün kısası: sandıklara gitmek, oy kullanmak zorundayız. Sadece oyumuzu kullanıp dönmek de yetmiyor, sandıklara sahip çıkmamız gerekiyor. Millet İttifakı olarak sandık güvenliği konusunda tüm tedbirlerimizi aldık. Haydi kadınlar, sandığa... Bize reva görülen cehennemin içine hapsolmuyoruz.”
HABER/Furkan Karahasan