İsrail’in Hamas’ı saldırıları sonrasında ayrım gözetmeksizin sivilleri de içine alan topyekûn bir saldırı başlatması her kesimden tepki görüyor. Gazze’de başlatılan abluka ve bombardımanda çocuk ve kadın çok sayıda sivil de hayatını kaybediyor. Bu çerçevede bir açıklama yapan Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bahçekapılı da derhal bu saldırıların durdurulması gerektiğini ifade etti. Siviller güvence altına alınmadan yapılan bu saldırıların katliamdan başka bir vasfının olmayacağını da dile getiren Bahçekapılı, açıklamasında şu sözlere yer verdi;“Sivil halka yönelik herhangi bir saldırı, barış ve insan hakları ilkelerine büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Biz, bu tür saldırıları kati bir şekilde kınıyor ve sivil insanların korunması için gereken her türlü önlemin alınmasını talep ediyoruz. İsrail'in orantısız ve sert yanıtın ne zaten hassas olan mevcut duruma ne de bölgesel barış ve istikrara katkısı olmadığını belirtmek isteriz. Bu çatışmanın temelinde, yıllara dayanan İsrail işgali ve Filistin halkına yönelik insani standartlara uygun olmayan muamele yatmaktadır. Bu görüş, birçok uluslararası gözlemci, akademisyen ve insan hakları savunucusu tarafından da paylaşılmaktadır. Bu olaylar ve İsrail'in süregelen işgal politikaları, sadece Filistin ve İsrail arasında değil aynı zamanda küresel anlamda da barış ve güvenliği tehlikeye atmaktadır. Bizler şiddetin, terörün ve insan hakları ihlallerinin her türlüsünü kategorik olarak reddetmekteyiz. İki tarafı da derhal silahları bırakmaya ve barışçıl, yapıcı bir diyalog sürecine adım atmaya çağırıyoruz. Bölgedeki süregelen çatışmanın kalıcı olarak sonlandırılabilmesi için iki devletli bir çözümün en uygun yol olduğu kanaatindeyiz. Bu çerçevede, uluslararası toplumu ve Birleşmiş Milletleri (BM), 1967 sınırlarında, Kudüs'ü başkent olarak kabul eden bir Filistin Devleti'nin kurulması için somut adımlar atmaya ve bu yönde politikalar oluşturmaya davet ediyoruz. Uluslararası toplumun, özellikle BM, bu konuda daha etkin bir rol oynamasını ve iki devleti çözümü desteklemesini talep ediyoruz. Bu bağlamda tüm tarafları, uluslararası toplumdan gelen barış ve istikrar çağrılarına olumlu yanıt vermeye ve bu süreçte yapıcı bir rol oynamaya davet ediyoruz.”