Yalova’da hortladı! İşte Marmara Denizi’nde müsilajın nedeni

Son günlerde Yalova açıklarında tekrar hortlayan müsilaj tehdidinin nedeni belli oldu. Ünlü akademisyen en büyük şüphelinin Nilüfer Çayı olduğunu söyledi.

Haber Giriş Tarihi: 10.01.2025 16:27
Haber Güncellenme Tarihi: 10.01.2025 16:27

Yalova'da müsilaj yıllar sonra tekrardan deniz yüzeyine çıktı. Bandırma Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, Bursa ovasını tek başına besleyen Nilüfer Çayı’nın Marmara Denizi’ndeki müsilajı tetiklediğini ileri sürdü.

3 ANA NEDEN ÜZERİNDE DURULUYOR

Son dönemde Marmara Denizi’nin 5 ila 25 metre derinliklerinde yeniden görülen müsilajın neden oluştuğu hakkında çalışmalar yapan uzmanlar 3 ana neden üzerinde durdu. İklim değişimine bağlı su sıcaklığındaki artış, dip sularının sıcaklıklarında gözlenen homojenlikle karakterize olan kararlı durağanlık ve Marmara Denizi’ne noktasal ve yayılı kaynaklardan ulaşan kirlilik yani azot ve fosfor yükünün yüksekliği nedenlerinin müsilaj oluşumunun ana temelleri olarak görüldü.

ACİL EYLEM PLANI OLUŞTURULMALI

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, Bursa'nın önemli su ihtiyacını karşılayan Nilüfer Çayı'nda araştırmalarda bulundu. Nilüfer Çayı’nın 3 stratejik noktasında çalışmalar yapan Prof. Dr. Sarı, oksijen miktarını 0,14-1,12 mg/l olarak ölçtü. Nilüfer Çayı’nın şu an itibarıyla 4. sınıf su kalitesine sahip olduğunu ve acil eylem planı oluşturulması gerektiğini vurguladı. Sarı, ayrıca tarımsal sulama yapılmasının da önlenmesi gerektiğini ifade etti. Nilüfer Çayı’nda atıkların yüzde 95 oranında arıtılmasına rağmen kirliliğin devam ettiğini söyleyen Prof. Dr. Sarı yaptığı açıklamada, "Nilüfer Çayı ülkemizde en kirli akarsulardan birisi olarak kabul edilmektedir. Nilüfer Çayı ile ilgili çözüm yaklaşımlarında bu çelişkilere cevap verilmeden yapılacak her uygulama sonuçsuz kalacaktır." ifadelerini kullandı.

MÜSİLAJIN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN YAPILMASI GEREKİYOR

Marmara Denizi’nde müsilaj tehlikesinin önüne geçmek için öncelikli olarak Nilüfer Çayı’nın temizlenmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Mustafa Sarı, “Tüm istasyonlar birlikte değerlendirildiğinde Uludağ eteğinde, kentin girişinde temiz su bölgesinde ölçülen 16,2 mg/l çözünmüş oksijenin, kentin içinde yaklaşık 30 km yol aldıktan ve irili ufaklı atık kanalına dönüşmüş akarsuları bünyesinde toplayarak kenti terk ederken Balat Köprüsü istasyonunda neredeyse tamamen tükendiği, 0,14 mg/l değerine düştüğü görülmektedir." dedi.

Mustafa Turan