Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 8 Ağustos 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve liselerde sınıf tekrarını geri getirerek, açık liseye geçişleri zorlaştıran Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikleri değerlendiren CHP Ekonomi Masası Üyesi ve Yalova Milletvekili Tahsin Becan, “Yönetmelikte yapılan söz konusu değişiklikler, 100 yıllık cumhuriyet tarihinin en büyük eğitim fiyaskosunu tescilledi. İktidarın siyasi çıkarları doğrultusunda yap boz tahtasına çevrilen eğitim sistemi nedeniyle bir neslin eğitim öğretim hakkı ellerinden alındı” dedi.
Öğrenci sayısı arttı! Peki ya okulu terk edenler?
Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre 4+4+4 sistemine geçişle birlikte lise çağındaki öğrenci sayısında 2021/22 eğitim öğretim yılı itibariyle yüzde 31’lik artış yaşandı. Söz konusu artışın kamuoyuna okullaşma ve eğitim alanında büyüme olarak yansıtıldığını kaydeden CHP Yalova Milletvekili Tahsin Becan, aynı dönemde okulu terk eden öğrenci sayısında yaşanan patlamaya dikkat çekti.
2012’de lise öğrencileri arasında açık liseye geçenlerin oranın yüzde 20’den 2022 itibariyle yüzde 24 yükselmesinin sonuçlarının ağır olacağını kaydeden Becan, “Eğitim, toplumun genel kalkınmasının temel taşıdır. Eğitimli bireyler, yeni fikirler ve yenilikler üreterek ekonomik büyümeye katkıda bulunurlar. Aynı zamanda eğitimli nüfus, demokratik katılımı ve genel refahı artırır. Oysa eğitim eksikliği toplum içinde sosyal istikrarsızlığa yol açıyor. İşsizlik, yetersiz gelir ve sosyal dışlanma özellikle gençler arasında umutsuzluğu körüklüyor. Özellikle kız çocukları arasında bir türlü önlemeyen erken yaşta zorla evlilikler ve çocuk yaşta yapılan doğumlar ne yazık ki aynı zamanda bu eğitim politikasının da acı sonucudur” diye konuştu.
Okulsuzlaştırma
2021/22 eğitim yılında lise çağındaki her 4 öğrenciden 1’inin açık liseye geçiş yaptığını vurgulayan Becan, “2012-13 eğitim öğretim yılında açık lisede okuyan öğrenci sayısı 1 milyonun biraz üstündeyken, 2021-22 verileri bu sayının 1 milyon 566 bine ulaştığını gösteriyor. Orta okuldaki geçişleri de eklediğimizde bu sayı 1 milyon 700 bini geçiyor. Eğer bir toplumda lise çağındaki öğrencilerin açık liseye geçiş oranları yüzde 54’ün üzerinde artış göstermişse, iktidarın her fırsatta övündüğü ve ‘Eğitimde Büyüme Perspektifi’ olarak topluma sunduğu proje aslında bir okulsuzlaştırmadır” dedi.
Covid 19 bahane oldu
Tüm dünyayı etkisi altına alan virüs salgını esnasında etkili ve doğru bir planlama yapmayan hükümetin günü kurtarmaya yönelik kararları nedeniyle okulların uzun süre kapalı kaldığını ifade eden Becan, gerek uzaktan eğitim gerek normalleşme sürecinde uygulanan isteğe bağlı eğitim stratejisinin büyük bir hata olduğunu ve okuldan kopuşu hızlandırdığını söyledi.
En fazla kopuş kız öğrenciler arasında
Bilimsel ve laik eğitimden uzaklaşıldıkça kız çocuklarının eşit ve kamusal eğitim olanaklarından mahrum kaldığını belirten CHP’li Becan, 2012/13 eğitim öğretim yılında liseye giden toplam kız öğrenci sayısının 2 milyon 352 bin 209 olduğunu ve bu öğrencilerden 461 bin 895’inin açık liseye geçiş yaptığını anımsatarak 2021/22 döneminde lisede okuyan kız öğrenci sayısının 3 milyon 84 bin 612’ye yükseldiğini buna karşın açık liseye geçerek fiili olarak okuldan kopan kız öğrenci sayısının ise yüzde 56 artışla 720 bin 281 olarak kayıtlara geçtiğini açıkladı.
Okul zili güvencesiz işçiliğe çalıyor
Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında Türkiye’de nitelikli iş gücü yerine ucuz iş gücü yaratma motivasyonuyla hareket eden bir eğitim ekosisteminin yaratıldığını söyleyen Becan, iktidarın, “İş var, iş beğenmiyorlar” söyleminin gerçeği yansıtmaktan çok uzak popülist bir söylem olduğunu dile getirdi. Türkiye ortalamasının üstünde
Türk sanayisinin kalbi olan Doğu Marmara’da yer alan seçim bölgesi Yalova’nın durumunu da değerlendiren Becan, “Türkiye’de 2012-2022 yılları arasında açık liseye geçiş yapan öğrencisi sayısı yüzde 54, Yalova’da yüzde 57 artmış. Kız öğrenciler arasındaki kopuş ise daha dramatik. Türkiye genelinde anılan dönemde kız öğrenciler arasında açık liseye geçişler yüzde 56 oranında artarken Yalova’da bu oranın da 10 puan üzerine çıkılarak yüzde 66’ya ulaşıldığını gözlemliyoruz. Atatürk’ün ‘Benim kentim’ dediği Yalova’nın potansiyelinin böylesine harcanması kabul edilemez” diye konuştu.