Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 22 Mayıs Salı günü gerçekleştirilen Genel Kurulu’nda söz alan CHP Yalova Milletvekili Tahsin Becan, yerel basının sorunlarına değinerek, tasarruf tedbirlerinin tekrar gözden geçirilmesi talebinde bulundu.
Geçtiğimiz hafta tasarruf tedbirleriyle ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kamu kurumlarına birçok alanda kısıtlama getiren tasarruf tedbirleri hali hazırda reklam, ilan ve abonelik noktasında yeterince desteklenmeyen yerel basına bir darbe daha vurdu. TBMM Genel Kurulu’nda söz alan CHP Yalova Milletvekili Tahsin Becan, tasarruf tedbirlerinin yerel basını yok etme noktasına getireceğine dikkat çekerek, “Ağır ekonomik şartlarda ezilen basın emekçileri, esnaf, emekli ve dar gelirli vatandaşların sesi olmaya devam edeceğim.” dedi.
“Basına abone yasağı getirmek neyin nesidir”Neyin tasarruf edileceğinin iyi bir şekilde planlanması gerektiğini vurgulayan Tahsin Becan, “Tasarruf tedbirleri paketi kapsamında belediyeler başta olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarınca gazetelere abone ve reklam verilmemesi karara bağlanmıştır. Tedbir paketinde kurum faaliyetlerinde doğrudan ilgili olan tanıtım giderleri hariç şekilde muğlak bir ifade yer aldı. Bunu anlamak mümkün değil. Çünkü ucu açık. Buradan şunu çıkarıyoruz: örneğin bir belediye herhangi bir alanda ürettiği hizmet ve yatırımı bu kapsama sokup istediğinde reklam verebilecek mi? Bir belediye icraatlarını basın aracılığıyla kamuoyuyla paylaşır. İcraatlarını halka duyuran basına abone yasağı getirmek neyin nesidir? Anlamak mümkün değil.” dedi.
“Gazetelere ambargo uygularsanız başka yanlışların önünü açarsınız”Özellikle yerel basının kaynakları zaten yok denecek kadar kısıtlıyken birkaç abone ve reklamı kısıtlamanın vicdanlara sığmayacağının altını çizen Milletvekili Becan, “Pandemi döneminde gazetelerin özel ilan, reklam ve abonelikleri büyük yara almışken tasarruf tedbiri adı altında 3-5 gazete abonesi ve birkaç reklamı kısıtlamak vicdanlara sığar mı? Bir genelgeyle mevcut birçok haber portalı ve yerel gazete kapanacağı gibi kadrolu çalışan fikir işçileri de büyük ölçüde işsiz kalacak. Eğer gazetelere böylesine örtülü ambargo uygularsanız başka yanlışların önünü açarsınız. Belediyelere ve kamu kurumlarına kesilen faturaların hepsi kurumlar vergisi, katma değer vergisi ve stopajı ödemektedir. Bunu yapmadığınız sürece işin kaçak yolunu açmış olursunuz. Bu uygulamayla devlete gelecek vergiyi de yok ediyorsunuz. Gazetecileri de yanlış yollara sürüklüyorsunuz. Bu vesileyle alınan yanlış karar düzeltilmesini ve Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı yıllarındaki mücadelesinden ötürü Fazilet Adaları olarak tanımladığı Anadolu basının üzerindeki baskının ortadan kaldırılmasını talep ediyoruz.” şeklinde konuştu.
Serap Polat