Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Yalova topluluğu Cevdet Aydın Parkı’nda gerçekleştirdiği basın açıklamasında, “Emeği ile geçinen kesimler olarak, halk olarak her geçen gün daha fazla yoksullaşıyoruz. Daha fazla güvencesiz hale getiriliyoruz. Ülkeyi yönetenler ise yıllardır anlattıkları masallara yenilerini eklemeye devam ediyor” ifadelerine yer verildi.
Yalova Cevdet Aydın Parkı’nda gerçekleştirilen basın açıklamasını, Eğitim-Sen Yalova Şube Başkanı Özgür Girişen okudu. Girişen, "Ülkeyi yönetenler ise yıllardır anlattıkları masallara yenilerini eklemeye devam ediyor. Yıllarca “2023’te kişi başına milli gelir 25 bin dolar olacak, işsizlik %5’e, enflasyon tek basamaklı rakamlara inecek. Türkiye dünyada ilk 10 ekonomi arasına girecek masalını pazarladılar" açıklamasında bulundu.
Girişen sözlerine, “Çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığımız gerçek hayat pahalılığı TÜİK enflasyonunu katlıyor. Öyle ki bir bardak çay 10 TL, bir simit 10 TL. Dört kişilik bir aile üç öğün kişi başına bir çay bir simit tüketse bile aylık 7 bin 200 TL ediyor. Açlık sınırı 16 bin TL’ye, yoksulluk sınırı 49 bin TL’ye dayandı. 85 milyonluk nüfusun 51 milyonu açlık sınırı,32 milyonu ise yoksulluk sınırı altında bir yaşam savaşı veriyor. Dolayısıyla aldığımız ücretle-maaşla ayın sonunu getiremiyoruz. En temel ihtiyaçlarımızı karşılamak için borçlanıyoruz. Bu yüzden halkın kredi kartı borçları geçen yıla göre iki buçuk kat arttı. Bugün her 100 kişiden 12'si borcunu ödeyemediği için yasal takipte" diyerek devam etti.
“Hakkımız neyse onu istiyoruz”Sözlerine son olarak şu ifadeleri ekleyen Girişen, "Vergide adalet istiyoruz. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını, belli bir servet düzeyinin üzerindeki zenginlerden servet vergisi alınmasını istiyoruz. Kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına, tasfiyesine, özelleştirme soygununa son verilmesini istiyoruz. Kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılmasını istiyoruz. Eğitimin her kademesindeki çocuklarımız için 1 öğün ücretsiz, sağlıklı yemek istiyoruz" dedi.
M. Tunç Tanrıverdi