Türkiye’de nüfusun yaklaşık yüzde 40’ı asgari ücretle ve ona yakın bir ücretle çalışıyor. Asgari ücretin son olarak geçtiğimiz aralık ayında 17 bin 2 TL’ye yükseltilmesinin ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan bu yıl ikinci bir zam yapılmayacağını söylemişti. Fakat Işıkhan’ın bu çıkışı DİSK tarafından tepki almıştı. Nitekim asgari ücret zamlandıktan sonra enflasyonda yaşanan artış maaşın erimesine neden oldu.
Dün akşam ise HAK-İŞ tarafından basın mensuplarının davetli olduğu bir iftar programı düzenlendi. Birçok medya kuruluşunun temsilcilerinin de katılım sağladığı kalabalık iftar programında konuşan HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, çalışma hayatı ve ülke gündemi hakkında açıklamalarda bulundu.
Arslan, konuşmasında yabancı işçilerin Türkiye’deki varlığı hakkında, “Eğer biz ‘yabancı işçiye karşıyız’ dediğimiz zaman ülkemizde yaklaşık 5 milyona yakın misafirimiz var. Bunların bir kısmı savaştan kaçıp ülkemize gelmişler, bir kısmı başka yollarla ülkemize gelmiş sığınmış insanlar. Prensip olarak biz Suriyeli işçi çalıştırılmasına asla itirazımız yok.
Biz yasal mevzuata uygun olarak çalıştırılsın istiyoruz. Gerekli çalışma izinleri alınarak insanlar çalıştırılsın. Bu konu hakkında da bir ‘yüzde 10’dan fazlasını geçmeyecek’ şeklinde bir mevzuatımız var. Bizim itirazımız yasalara uygun olmayan kaçak işçi çalıştırılmasıdır” değerlendirmesinde bulundu.
Aralık ayında belirlenen asgari ücretin ‘2024 yılı için yalnızca 1 seferlik belirlenmesi’ hakkında konuşan Arslan, asgari ücrette ara zammın yapılmasının zorunluğu olduğunu görmek için enflasyondaki yükselişe bakılması gerektiğini kaydetti. Arslan, “Eğer enflasyondaki bu yükseliş ve fiyatlardaki bu artış söz konusu olursa doğal olarak bu tartışmalar hızlanacaktır.
Temmuz ayına geldiğimiz zaman da tablo önümüzde olacaktır. O zamanki şartlara göre hem Sayın Bakanla hem de kamuoyundaki diğer aktörlerle konunun görüşülmesi gerekmekte. Tabii bir asgari ücret tespit komisyonunun bir tarafı olmadığımız için bizden ziyade asgari ücret tespit komisyonunun üyeleri olan işçi, işveren ve hükümetin bu konuda ortak bir tavır geliştirmesi gerekiyor. Burada işin püf noktası şu; Asgari ücret tespit komisyonunu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı toplantıya çağırıyor. Dolayısıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı burada belirleyici olacak. Bakanlığın o zamanki tavrına göre biz de kendi düşüncelerimizi ortaya koyacağız” şeklinde konuştu.