Depremle yaşamaya alışması gereken ülkelerin başında gelen Türkiye’de tarih boyunca birçok büyük deprem felaketi meydana geldi. Son olarak Kahramanmaraş merkezli iki depremin ardından gözler beklenen Marmara depremine çevrildi.
Bursa'da gerçekleşen Marmara Belediyeler Birliği toplantısında konuşan AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin acısını hala hissettiğini belirtti.
"Bizim için aslında 17 Ağustos bir milattı, ama onun da milat olmadığını 6 Şubat'ta gördük" diyen Tatar, Marmara Bölgesine dikkat çekti.
Marmara Denizi'nde yer alan fayın yaklaşık 250 yıldır enerji topladığını ve kırıldığı takdirde 7.8'lere varan deprem üretebileceğine vurgu yapan Tatar, şu ifadeleri kullandı:
1999 İzmit Depremi ile 1912 Mürefte (Şarköy) depremleri arasındaki alan henüz kırılmadı. Tek bir kerede mi yoksa birkaç parça şeklinde mi kırılır, bunun hiçbir anlamı yok. Sonuçta enerji biriktirmiş durumda ve günün birinde kırılacak. Her yıl 2,5 santimetre enerji biriktiriyor, her yıl 2,5 santimetre batıya doğru hareket ediyor. Bu fayın elastik payı tükendiği anda kırılacak.
Burada baktığımızda 250 yıllık birikim var. Bu güne kadar 6 ila 7 metre arasında yer değiştirmesi söz konusu. Hatırlarsanız 17 Ağustos'ta, demiryolundaki rayların bükülmesi bu şekilde oldu. Bu hangi büyüklükteki depreme karşılık derseniz, kırılmanın mekanizmasına göre 7.2'den başlayıp 7.8'e kadar çıkabilecek büyüklükte bir deprem üretebilir.
Güney Marmara'da da aktif fayların varlığını da hatırlatan Tatar, bir ili işaret etti:
Sadece Marmara içinde aktif faylar yok. Marmara'nın güneyinde de aktif faylar bulunuyor. Biz Marmara Depremi'ne odaklanmışken günün birinde başka depremle karşı karşıya kalabiliriz. Mustafa Başkanı'mı korkutmak istemiyorum ama Bursa benim en çok kaygılandığım yerlerden bir tanesi. 1855 Bursa depremi Uluabat fayından kaynaklanmış bir deprem.
Hilal Baldemir