“2025 yılı su yılı olmalıdır”

İl Genel Meclisi eski üyesi İdris Durmuş, yerel yönetimlere seslenerek sık sık gündeme gelen susuzluk tehdidi, OSB ve Tersanelerin su ihtiyaçları göz önünde tutularak 2025 yılının alınan tedbirler ve yapılan yatırımlarla su yılı olmasını istedi.

Haber Giriş Tarihi: 27.12.2024 13:09
Haber Güncellenme Tarihi: 27.12.2024 13:09

Yalova İl Genel Meclisi üyeliği sürecinde de sık sık suyun önemine dikkat çeken İl Genel Meclisi eski üyesi İdris Durmuş, su rezervlerinin arttırılmasına yönelik çalışma ve yatırımların her zamankinden daha fazla önem kazandığına dikkat çekti. Bu anlamda yerel yöneticilere seslenen Durmuş kayıp kaçak oranlarının da aşağıya çekilmesinin taşıdığı hayati öneme vurgu yaptı. Tersanelerin ardından kurulma çalışmaları devam eden OSB’lerin de su ihtiyacının olacağını ifade eden Durmuş açıklamasında, “Suyun her geçen yıl daha da önemli olduğu, nüfus artışı karşısında su kaynaklarının aynı olması sudaki kayıp kaçağın azaltılmasının önemini daha da netleştiriyor.  Barajdan çıkan su ile nihai kullanım arasındaki devasa fark su altyapısının tekrar gözden geçirilip her bir yerel yönetimin 2025 yılı yatırım kararlarını alırken bu hususu öncelikli konu yapmasını zorunlu kılıyor.  Pek çok konuda tasarruf yapılabilir ama suyun korunması ve tüketimindeki rasyonelliği sağlamayan bir yaklaşım ileride çok ciddi problemlere neden olabiliyor.  Yalova ilimizin nüfus artışı, kişi başına düşen su tüketimi de dikkate alınarak çok ivedi şekilde yeni su kaynaklarının bulunmasının yanında var olan su rezervinin de artırılmasının aciliyeti gündemde yerini korumalı. Yalova'mızdan derelerin denize akıp gitmesi ve bizim susuzluk riski ile zaman zaman karşı karşıya kalmamız sistemde yeniden değerlendirilmesi gereken pek çok konuya işaret etmekte.  Mevcuttaki barajımızın üstünde yeni bir baraj daha yapılması ile ilgili süreç devam ederken daha yakın planda yapılabilecek pek çok yatırıma odaklanmak gerekiyor elbette.  İçme, kullanma ve tarımsal sulama üçgeninde şehir merkez, ilçelerimiz, beldelerimiz ve köylerimizi de kapsayan, şehrin şu stratejisi ve planlaması her zaman gündemin birinci sırasında yer almalı. Bu yönde İl Genel Meclis üyesi olarak aktif görev aldığım dönemden, günümüzde sade bir vatandaş olarak da atılan adımları destekliyor ve takip ediyorum. Çünkü şu geleceğimiz. Bunun sorumluluğunu ve önceliğini her zaman taşıyoruz.Yalova Kent Konseyi'nde de 12 yıllık yürütme kurulu üyeliği sürecinde de, ‘Su Çalıştayları’ , ‘Dirençli Kentler Çalıştayı’ hep suyun gündemde olduğu, şehir için suyun öneminin ve değerinin önceliği içerisinde olundu. O çalıştaylardan çıkan sonuçların bugün meyvelerini alıyoruz. Kolay değil, maddi olarak ciddi yatırım kararları gerektiren konu. Lakin günümüzde köylerimizde şu sayaçlarının kullanımı, su ile ilgili konunun muhatap olacapı kurumsal yapının teşekkülü hep o dönemdeki çalışmaların sonucu.  Her zaman ifade etmeye çalıştığım gibi su konusuna şehir için, ‘Bileşik Kaplar’ yaklaşımı ile bakılması ile sonuç alınabilir. Tek elden yönetim bunun zorunlu sonucu olacaktır. Her yönüyle çıkacak olan maliyet de ciddi ölçüde azalacaktır.  Özetle, halen devam eden çalışmaların yanında, 2025 yılı Yalova için, ‘Su Yılı’ olmalıdır. Yağmurların bereketinin olduğu kış mevsiminde kurak geçecek yazın önlemini şimdiden almamızın zorunluluğu karşısında yerel yönetimlerden bir vatandaş olarak talebim 2025 yılında konserlere 1 lira bile harcama yapılmadan bu kaynağın su yatırımına ek olarak kullanılmasıdır.  OSB’ler, sanayi kuruluşları, tersaneler, arıtma tesislerinden çıkan arıtılmış suyun kullanımı, yeraltı suları, yerel yönetimlerin park ve yol sulamasında kullandıkları su, bu konuda üzerinde durulması ve suyun etkin kullanımında kamuoyunun da detaylı bilgi sahibi olmayı istediği diğer konular.  Gelecekte OSB' lerin su konusunda Yalova'mızın zaten yetersiz olan su kapasitesini kullanmadan alternatif çözüm önerilerinin ne olduğunu, nasıl bir yatırım programı ile çözüm üretme düşüncesinde olduklarının da bir vatandaş olarak bilgi sahibi olmayı arzuluyorum.  Su konusunun şehrin gündeminde kalarak daha sık periyotlarla sürecin değerlendirilmesi, gelinen noktanın da tespit edilerek, gerektiğinde revize edilerek ve hızlandırılması inanıyorum ki kamuoyunun beklentisidir.