TEBBET SURESİ OKUNUŞU, Tebbet Suresi Türkçe Anlamı, Arapça Yazılışı, Fazileti, Meali Ve Tefsiri

Kur’an-ı Kerim’in 111. Suresi olarak karşımıza çıkan Tebbet Suresi toplamda 5 ayetten oluşmaktadır. Tebbet Suresi Müslümanlar için oldukça önemli ve Müslümanlar için ders niteliği taşıyan bir suredir. Bu surenin anlamını ve faziletini kavrayan her Müslüman kendine oldukça önemli dersler çıkarabilir. Tebbet Suresi aynı zamanda Mesed suresi ve Leheb suresi olarak da bilinmektedir. Tebbet Suresi’nin fazileti ve anlamındaki derinlik bütün Müslümanlar tarafından araştırılıp öğrenilmelidir. Peki, TEBBET SURESİ OKUNUŞU, Tebbet Suresi Türkçe Anlamı, Arapça Yazılışı, Fazileti, Meali Ve Tefsiri nedir? İşte bu konu hakkında merak edilenler…

Haber Giriş Tarihi: 30.10.2023 14:59
Haber Güncellenme Tarihi: 30.10.2023 14:59
https://www.yalovahayat.com/

Tebbet Suresi sadece 5 ayetten oluştuğu için okuması ve ezberlemesi oldukça kolay olan surelerden biridir. Fakat anlam derinliğine bakıldığında ve faziletleri araştırıldığında adeta bir ders niteliği taşımaktadır. Bu surenin sık sık okunması tavsiye edilir çünkü Tebbet Suresi’nin faydası ve faziletleri olduğuna inanılır. Herkes için ibretlik bir anlam barındıran bu sure, Mekke döneminde inmiştir.

Tebbet Suresi temelde Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) amcası olan Ebu-Leheb’i konu alan bir suredir. Bu sure Mekke döneminde Fatiha Suresi’nden nazil olmuştur ve iniş sırasına göre 6. Suredir. 5 ayetten oluşan bu sure adını ilk ayetinde yer alan ilk kelime olan Tebbet kelimesinden almıştır.

Surede konu olan ise Peygamber Efendimiz’in amcası Ebu-Leheb ve onun karısının HZ. Muhammed’e (s.a.v) karşı takındığı düşmanca tavırlardır. Tebbet Suresi’nde, Ebu Leheb gibi servetine ve gücüne güvenen insanları hazin bir sonun beklediği ifade edilmektedir. Tebbet kelimesi ise anlamı itibariyle kurumak, kahrolmak anlamlarına gelir.

Öte yandan Tebbet Suresi Kur’an-ı Kerim’in 30. cüzünde bulunur ve yine Kur’an-ı Kerim’in 603. sayfasında başlar ve yine orada biter ayrıca namazda okunan 10 sureden biridir. Peki, TEBBET SURESİ OKUNUŞU, Tebbet Suresi Türkçe Anlamı, Arapça Yazılışı, Fazileti, Meali Ve Tefsiri nedir? İşte detaylar…

Tebbet Suresi Okunuşu

Bismillahirrahmânirrahîm.

Tebbet yedâ ebî lehebin ve tebb

Mâ eğnâ anhü mâlühû ve mâ keseb

Seyeslâ nâren zâte leheb

Vemraetühû hammâletelhatab

Fî cî dihâ hablün min mesed

Tebbet Suresi Türkçe Anlamı

Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.

Ebu Leheb'in iki eli kurusun! Kurudu da.

Malı ve kazandıkları ona fayda vermedi.

O, alevli bir ateşte yanacak.

Odun taşıyıcı olarak karısı da (ateşe girecek).

Ve boynunda hurma lifinden bükülmüş bir ip olduğu halde.

Tebbet Suresi Arapça Yazılışı

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

تَبَّتْ يَدَٓا اَب۪ي لَهَبٍ وَتَبَّۜ ﴿١﴾ مَٓا اَغْنٰى عَنْهُ مَالُهُ وَمَا كَسَبَۜ ﴿٢﴾ سَيَصْلٰى نَاراً ذَاتَ لَهَبٍۚ ﴿٣﴾ وَامْرَاَتُهُۜ حَمَّالَةَ الْحَطَبِۚ ﴿٤﴾ ف ج۪يدِهَا حَبْلٌ مِنْ مَسَدٍ ﴿

Tebbet Suresi Fazileti

Rivayete göre Tebbet Suresi’ni 7 kez okumak her türlü hastalıktan kurtulmaya yardımcı olur ve şifa bulmak isteyenlerin Tebbet Suresi’ni okuması şiddetle tavsiye edilir.

Nazardan korkan ve sık sık nazar değen insanların da yine Tebbet Suresi okuması önerilir.

Tebbet Suresi’nin düşmana karşı 1000 kez okunması halinde düşmanın helak olacağı bildirilmiştir.

Haksız duruma düşen ve haklarını geri almak isteyen kimselerin de yine Tebbet Suresi okuması önerilir.

Kötü niyetli insanların şerrinden korunmak için Tebbet Suresi fayda sağlamaktadır.

Kötü işlerden ve kötü alışkanlıklardan uzak durmak isteyen kişilerin de yine Tebbet Suresi okuması önemlidir.

Tebbet Suresi okuyanı Yüce Allah’a daha fazla yakınlaştırmaktadır.

Tebbet Suresi Meali

Diyanete göre Tebbet Suresi’nin meali şu şekildedir: Ebû Leheb'in elleri kurusun. Zaten kurudu. Ona ne malı fayda verdi ne de kazandığı. O, bir alevli ateşe girecektir, Boynunda bükülmüş hurma liflerinden bir ip olduğu halde sırtında odun taşıyarak karısı da (o ateşe girecektir).

Tebbet Suresi Tefsiri

“Ebû Leheb’in elleri kurusun!” meâlindeki 1. âyet mecazi bir ifade şeklinde kullanılmış, “Kahrolası!” anlamına gelen bir bedduadır. Devamında yer alan “tebbe” fiili ise bedduanın gerçekleşeceğini ifade etmektedir. Yine, bu ifadenin mecazi bir anlamı olduğu ve “işinde zarar etsin, işleri kötüye gitsin” anlamında kullanıldığı şeklinde yaygın bir tefsir daha vardır; nitekim o şekilde de olmuştur. İlk “kuruma”yı işlerinin kötüye gitmesi için bir beddua, ikinci “kuruma”yı ise kendi şahsının (nefs) perişan ve rezil olduğu yönünde bir haber ve bilgi verme olarak yorumlayanlar da olmuştur (meselâ bk. Tüsterî, s. 209). Müfessirler 2. âyette Ebû Leheb’in kazandığı belirtilen şeyden kastedilenin onun çocukları, malı, mevki ve itibarı olduğunu açıklamışlardır. Buna göre âyet, sahip olduklarının hiçbirinin kendisini dünyadaki bu kötü sondan kurtaramadığını ifade eder. “Ona ne malı fayda verdi ne de kazandığı” diye çevrilen 2. âyete, “Malı ona ne fayda sağladı, o ne kazandı?” diye soru şeklinde de mâna verilmiştir (Şevkânî, V, 606-607).

Ebû Leheb’in karısı, Harb’ın kızı ve Ebû Süfyân’ın kız kardeşi Ümmü Cemîl Avrâ’dır. “Dedikodu yapıp söz taşıyan...” şeklinde çevrilen 4. âyeti, Hz. Peygamber’e eziyet etmek amacıyla diken, çalı çırpı toplayıp geceleyin peygamberin geçtiği yola serdiği için “odun taşıyan” diye tefsir edenler de vardır. Biz meâlde, insanların arasını açmak ve nifak sokmak amacıyla laf götürüp getirdiği ve Hz. Peygamber’i yaşadığı maddî sıkıntılar sebebiyle aşağıladığı için mecazi anlamda böyle (hammâlete’l-hatab) nitelendirildiği şeklindeki yorumlamayı tercih ettik. Taberî, her iki yorumu da destekleyen rivayetleri aktardıktan sonra kendisi birinci anlamı tercih etmiştir (bk. XXX, 338-339). Ayrıca hata ve günahlarını yüklenip taşıdığından dolayı mecazi anlamda “yanacağı cehennem için kendi odununu kendisi taşıyan” olarak nitelendirildiği kanaatinde olanlar da vardır (bk. Şevkânî, V, 607-608). Aynı kadın, Lât ve Uzzâ isimli putlara yemin ederek mücevherden yapılmış kıymetli gerdanlığını Hz. Peygamber’e düşmanlık uğrunda harcayacağını büyük bir gururla söylediğinden dolayı da 5. âyet, “Dünyadaki gerdanlık yerine ahirette boynuna ateşten bir ip takılacaktır” şeklinde yorumlanmıştır (bk. Kurtubî, XX, 242).

Hilal Baldemir