Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), merkezi yönetim bütçesinden Ar-Ge faaliyetleri için ayrılan ödenek ve harcamaların 2023 yılı verilerini paylaştı. Verilere göre, 2022 yılında Ar-Ge faaliyetleri için gerçekleştirilen harcama 53 milyar 844 milyon TL oldu. Bu sonuca göre, 2022 yılında merkezi yönetim bütçesinden yapılan Ar-Ge harcamalarının merkezi yönetim bütçesi içerisindeki oranı %1,66 oldu. Merkezi yönetim bütçesinden yapılan Ar-Ge harcamalarının 15 trilyon 6 milyar 574 milyon TL olan Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) içerisindeki oranı ise %0,36 oldu.
Bu rakamlar, Türkiye’nin Ar-Ge faaliyetlerine verdiği önemi ve bu alanda kaydettiği gelişmeyi gösteriyor. Zira, 2021 yılında merkezi yönetim bütçesinden Ar-Ge faaliyetleri için gerçekleştirilen harcama 40 milyar 616 milyon TL idi. Bu da, 2022 yılında yüzde 32,5’lik bir artışa işaret ediyor.
Bütçe başlangıç ödenekleri esas alınarak hesaplanan tahmini sonuçlara göre; 2023 yılı merkezi yönetim bütçesinden Ar-Ge faaliyetleri için 76 milyar 101 milyon TL tahsis edildi. Bu da, gelecek yıl için yüzde 41,4’lük bir artış öngörüldüğü anlamına geliyor.
Ar-Ge faaliyetlerine yönelik vergi indirimi ve istisnalarının toplamı ise 2022 yılında 25 milyar 722 milyon TL oldu. Bu da, dolaylı olarak Ar-Ge faaliyetlerine destek verildiğini gösteriyor.
TÜİK’in verilerine göre, Ar-Ge için merkezi yönetim bütçesinden yapılan harcamalar sosyo-ekonomik hedeflere göre sınıflandırıldığında 2022 yılında en fazla Ar-Ge fonlaması yüzde 63,3 ile genel bilgi gelişimi için üniversitelere yapıldı. Bu sosyo-ekonomik hedefi; sırasıyla ,9 ile savunma, yüzde 6,1 ile endüstriyel üretim ve teknoloji, yüzde 4,9 ile genel bilgi gelişimi Ar-Ge (diğer kaynaklardan finanse edilen) ve yüzde 3,7 ile eğitim takip etti.
Bütçe başlangıç ödenekleri esas alınarak yapılan hesaplamalara göre, 2023 yılında Ar-Ge için en fazla ödeneğin yüzde 65,5 ile genel bilgi gelişimi için üniversitelere ayrılacağı tahmin edildi. Savunma yüzde 13,0 ile sosyo-ekonomik hedefler arasında ikinci sırada yer aldı. Bu hedefleri yüzde 4,6 ile endüstriyel üretim ve teknoloji, yüzde 4,3 ile genel bilgi gelişimi (diğer kaynaklardan finanse edilen) ve yüzde 3,5 ile tarım izledi.